Hastalık Hastalığı

Hastalık hastalığı, hastalığı olmadığı halde kendini hastalığı varmış gibi hisseden kişilerdeki kaygı bozukluğu olup tedavisinde; ilaç tedavisi ve psikoterapi yöntemi uygulanır.

Hastalık Hastalığı Nedir?

Herhangi bir tıbbi hastalığı bulunmayan kişinin, ciddi bir hastalığı olduğu veya olacağı şeklindeki düşünceleri içeren kaygı bozukluğudur. Hastaların büyük bir çoğunluğunda kalp, beyin gibi hayati organlarla ilgili şikayetleri vardır. Devamlı olarak hasta olma kaygısı taşırlar. Kendilerinde herhangi bir bedensel belirti gördüklerinde kesin bir hastalığa yakalandıklarını düşünürler.

Hastalık hastalığı olan bireyler daha sık doktora gittikleri, daha çok lüzumsuz tetkik yaptırdıkları ve operasyon geçirdikleri için hem kendisi hem de devlet için oldukça maliyetlidir.

Tıbbi adı hipokondriyazis olan hastalık hastalığı, en çok 20-30’lu yaşlarda ortaya çıkmakla birlikte erkek ve kadınlarda eşit oranda görülmektedir. Toplumda sıklığı %0.8-4.5 olarak bildirilmiştir.

Hipokondrium terimi, kaburgaların alt kısmı anlamına gelir ve Hipokrat zamanından beri kullanılır. Ağrıların sıkça bu bölgede olmasında dolayı hipokondriyazis terimi kullanılmıştır.

Hastalık Hastalığı, psikiyatrik hastalıkların istatistiksel sınıflandırılması el kitabında (DSM-V) “bedensel belirti bozuklukları ve ilişkili bozukluklar” başlığı altında somatoform bozukluklar, konversiyon bozukluğu gibi zihin-vücut ilişkisinin yanlış yorumlandığı diğer bozukluklarla birlikte yer alır.

Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Belirtileri Nelerdir?

Hastalık hastaları normal bedensel hislerini abartarak bunları hastalık belirtisi olarak yorumlarlar. Belirtiler azalıp artarak kronik bir seyir gösterir. Belirtilerin en az altı ay sürmesi gerekir. Bu sürede farklı hastalık belirtileri farklı sürelerde ortaya çıkabilir.

Hipokondriyak kişi psikiyatrik yardımı kabul etmeme eğilimindedir ve ilk olarak kendisinde gördüğü belirtiyle ilgili branşa başvurur.

Hastalık hastalığı olan kişilerin belirtilerini ve öne çıkan davranışları şöyle sıralayabiliriz:

  • Hastalık hastalığı olan kişiler, vücudundaki belirtileri yorumlayarak ciddi bir hastalığı olduğunu düşünürler. Sağlık konusunda ciddi endişeleri ve hasta olma kaygısı vardır.
  • Kişinin tıbbi bir hastalığı, bedensel bir belirtisi olamamasına rağmen ağır hastalık belirtilerinin bulunduğunu düşünür.
  • Kişinin sağlıkla ilgili davranışlarında aşırılıklar veya uygunsuz kaçınma vardır. Bunlara çok sık doktora başvurma, sık tansiyon ölçme ya da hastaneden kaçınma gibi durumlar olabilir.
  • Sık sık nabızlarını kontrol ederler. Ağrıdığını düşündükleri vücut  bölümlerini dokunup bastırabilirler. İdrar ve dışkılarını kontrol edip yorumlamaya çalışabilirler.
  • İnternetteki tıbbi bilgilere ve ilaçlara hakim olmaya çalışırlar. Kendilerinde gördükleri belirtileri okudukları hastalıklardan en kötüsü şeklinde yorumlarlar.
  • Doktorların sorun olmadığını söylemesine rağmen, bir hastalıkları bulunduğu konusunda ısrarcı olurlar hatta başka doktorlara başvurabilirler.

Hastalık Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Diğer psikiyatrik bozukluklar gibi hastalık hastalığının birçok nedeni bulunmaktadır.

Bunlar:

  • Daha önce yaşanmış travmatik bir olay bulunabilir. Bu olay beklenmedik bir ölüm, yakın bir tanıdığın ciddi şekilde hastalanması olabilir.
  • Fiziksel rahatsızlık eşiklerinin düşük olması
  • Kötü ekonomik durum, aile içi çatışmalar, kötü çalışma koşullarının varlığı
  • Yakın çevrede bulunan hastalardan sosyal öğrenme modeliyle hasta rolüne girilmesi
  • Genetik geçiş net olarak bilinmemesine rağmen hipokondriyakların aile üyelerinde diğer takıntı bozuklukların artmış olduğu görülmektedir.

Bunun dışında ırk, cinsiyet, sosyal statü, eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişkisi bulunmamaktadır.

Hastalık Hastalığı Teşhisi

Hastalık hastalığı ilerleyen dönemlerde depresyon, panik atak, uyku bozukluğu gibi durumlara neden olabilir. Bu yüzden teşhisi ve tedavisi önemlidir.

Teşhis aşamasında ilk yapılması gereken mevcut bir organik hastalığı dışlamak, hastalık hastalığıyla karışabilecek diğer hastalıklardan ayırmaktır. Bunun için hastaya, organik bir hastalığı dışlamak amacıyla gereksiz invaziv (küçük kesi) işlemlerden kaçınarak tetkikler yapılır.

Tetkiklerin normal olduğu güvencesi verilmesine rağmen hasta; endişeli tavrını devam ettirip, fiziksel bir hastalığı olduğu konusunda ısrarcı oluyor ve doktor doktor dolaşıyorsa hipokondriyazis tanısından şüphelenilir.

Tanı esas olarak uzman bir psikiyatrist tarafından DSM-V (Mental Bozuklukların İstatistiksel ve Tanısal El Kitabı-5) kriterlerine göre konur.

Tanı kriterleri kısaca şöyle sıralayabiliriz:

  • Ağır bir hastalığı olduğu veya olacağını düşünme
  • Bedensel bir belirtinin olmaması veya çok hafif olması
  • Sağlıkla ilgili yüksek derecede kaygılı olması ve kendi sağlık durumuyla ilgili kolayca korkuya kapılması
  • Sağlıkla ilgili durumlarda sürekli vücudunu kontrol etme gibi aşırılıklar veya doktordan, hastaneden kaçınma gibi davranışlar görülmesi
  • Bu belirtilerin en az altı ay sürmesi
  • Benzer belirtilerle kendini gösterebilen panik bozukluğu, yaygın kaygı bozukluğu, bedensel algı bozukluğu, takıntı-zorlantı bozukluğu ya da sanrılı bozukluk gibi tanıların dışlanması gerekir.

Hastalık Hastalığı Tedavisi

Hipokondriyaklarda tanı ve tedavinin erken başlaması yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırır.

Tedavide hekimin hastaya karşı tutumu çok önemlidir. Hastayla güvenli bir ilişki kurulması ve hastanın şikayetlerinin kabul edilmesi önemlidir. Hekim hastanın şikayet ve belirtilerini inkar etmemelidir. Bu, ağır bir hastalığı olduğu konusunda dehşet duyan hastanın hekime güvenmesi açısından son derece önemlidir. Hekim hastanın detaylı olarak fiziksel ve ruhsal muayenesini yapmalıdır.

Bundan sonra tercih edilecek tedavi yöntemi hastanın genel sağlık durumu, yaşı, hastalığın şiddeti, eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar (depresyon, panik bozukluk, sanrılı bozukluk vb.) gibi sebeplere göre farklılık gösterir.

Tedavide SSRI (serotonin geri alım blokörü) ve SNRI türü antidepresan ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlara örnek olarak sertralin, sitalopram, fluoksetin, escitalopram verilebilir. Bu ilaçlar vücutta serotonini arttırarak kaygı düzeyini ve anormal bedensel belirtileri azaltırlar. İlaç tedavisine ek olarak uzun süreli psikoterapi de verilmelidir.

İlaç tedavisi verilen hastalarda dikkat edilmesi gereken, bu ilaçların olası yan etkilerinin hastaya iyice anlatılmasıdır. Aksi halde hasta bu yan etkileri bir hastalığın belirtisi olarak yorumlayabilir.

Bunun dışında kişide stres yaratacak durumlar ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin; hasta veya hastane ziyaretlerinden uzak durmalı, hastalık konularını işleyen filmleri izlememelidir.

Hasta yatak istirahati gibi kendiyle meşgul olacağı boş zamanlardan uzak tutulmalıdır. Bu gibi durumlar hastalık hastalığını pekiştirir. Bunun yerine hastaya uğraşlar verilmeli işinden uzak kalmaması önerilmelidir.

Eşlik eden depresyonun olmaması, yüksek sosyoekonomik düzey, belirtilerin ani başlaması tedaviye cevap verme olasılığını arttırır. Buna rağmen hipokondriyazis tedaviye direnç gösterebilen ve kronik seyir gösteren bir bozukluktur.

Major depresyonun eşlik ettiği dirençli vakalarda ise elektrokonvülsif tedavi (EKT) denilen vücuda elektroşokun uygulandığı bir yöntem uygulanabilir. Buna ilave olarak bazı dirençli olgularda manyetik uyarım tedavisi (MTU) uygulanabilir.

Hastalık Hastalığı Tedavi Edilmezse

Hastalık hastalığı tedavi edilse bile hafif belirtilerle de olsa kronik bir seyir gösterir. Tedavinin asıl amacı hastanın yaşam kalitesini arttırmak, aile içi ve iş çevresindeki ilişkileri ve sosyal ilişkilerini iyileştirmektir.

Eğer tanı konulup tedavi edilmezse kişinin kaygı düzeyi artar, iş hayatında başarısızlıklar görülür, yaptıklarından zevk alamaz ve ölüm kaygısı başlar. Bu, hastanın tüm sosyal ilişkilerini bozar.

Bunun dışında hastalık hastalığı ilerleyen dönemlerde depresyona, panik bozukluğa, anksiyeteye, uyku bozukluklarına ve cinsel isteksizliğe sebep olabilir.

Hastalık Hastalığına Ne İyi Gelir?

Diğer psikiyatrik bozukluklarda olduğu gibi hastalık hastalığına en iyi gelen şeylerden biri ilaç tedavisinin yanında bireysel veya grup psikoterapileridir. Bu terapi uzman psikiyatrist veya psikiyatristin koordine çalıştığı bir psikolog tarafından verilebilir.

Hastanın kendini fiziksel olarak daha iyi hissedebileceği egzersizler, faaliyetler iyi gelebilir. Hastanın boş kalmayacağı uğraşlarla ilgilenmesi, işinden uzaklaşmaması son derece önemlidir. Bahçe işleri, ev temizliği, yapboz yapma gibi hastanın ilgi alanına giren faaliyetler, hastanın hasta olduğu düşüncesiyle daha az meşgul olmasını sağlar.

Hastalık Hastalığına Ne İyi Gelmez?

Esas olarak kişinin kendi bedeniyle çokça uğraşıp, hastalık olduğunu düşüneceği boş zamanlardan kaçınması gerekir. Hastaya raporlu izin, yatak istirahati verilmemelidir.

Bunun dışında kişi hastalık, beklenmeyen ölüm gibi haberlerden ve bu gibi konuları işleyen filmlerden uzak durmalıdır. Burada kişinin ailesine görev düşmektedir.

Hastalık Hastalığı İlaçları

Medikal tedavide SSRI ve SSNRI grubu vücutta serotonin miktarını arttıran antidepresanlar, düşük doz antipsikotikler kullanılabilir.

Bu ilaçlar kesinlikle doktor tarafından reçetelenmeli, doktor kontrolü dışında kullanılmamalıdır. Bu ilaç tedavilerinin sonlandırılması da yine doktor tarafından yapılmalıdır. Zira bu ilaçların doktor kontrolü dışında, hastanın kendi kafasına göre bırakılması ciddi semptomlara sebep olabilir. Bunun nedeni serotoninin kontrolsüz şekilde vücutta azalmasına bağlı görülür.

Hamilelikte Hastalık Hastalığı

Gebelik döneminde hastalık hastalığının herhangi bir artış veya azalış gösterdiğine dair net bilgi bulunmamaktadır. Gebelikte önemli olan mevcut olan hastalık hastalığının ve uygulanan ilaç tedavisinin anne karnındaki bebeğe olumsuz etkisidir.

Annenin ciddi hastalık kaygısı taşıması ve buna bağlı olarak depresyon gelişmesi bebek için sorun teşkil eder. Bu yüzden anneye ilk olarak davranışsal bilişsel psikoterapi önerilmelidir. İlaç tedavisi ise ilaçların gebelikteki risk kategorilerine ve kar-zarar oranına göre yapılmalıdır. Özellikle gebeliğin ilk üç ayında, organ oluşum sürecinde, kullanılacak ilacın gebelik risk kategorisi çok önemlidir. Kesinlikle doktordan bilgi alınmalıdır.

Çocuklarda Hastalık Hastalığı

Çocuklarda bu hastalık az görülmekle birlikte daha çok ilgiyi kendi üzerine çekmek amacıyla başlar. Yeterince ilgi görmediğini düşünen, yenidoğan bir kardeşi olan çocuklar bu yönteme başvurabilir.

Bunun yanı sıra anne veya babasında hastalık kaygısı bozukluğu olan çocuklarda öğrenme ile hastalık kaygısı belirtileri gösterebilir.

Çocuklarda tedavide ilk seçenek asla antidepresan tedavi olmamalıdır. Burada asıl neden ilgi görme ihtiyacı veya ebeveynden öğrenme olduğu için ailenin çocuğu yaklaşımı çok önemlidir. Çocuğuna gereken ilgiyi göstermeli ve telkinlerde bulunmalıdır.

Bebeklerde Hastalık Hastalığı

Bebeklik dönemi doğumdan sonraki ilk 2 yılı kapsar. Hastalık hastalığı da dahil diğer psikiyatrik bozukluklar bu dönemde görülmez.

Hastalık Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?

Hastalık hastalığı Psikiyatrinin ilgi alanına giren bir kaygı bozukluğudur. Fakat hastalık hastası ilk olarak psikiyatriye başvurmayı tercih etmez. Şikayetleri ile ilgili diğer branşlara başvururlar. Bu durumda psikiyatrist dışı doktorların yapması gereken olası hastalıkları dışlamak, gereksiz işlem uygulamaktan kaçınmak ve hastayı bir psikiyatri uzmanına yönlendirmektir.

Bunun dışında iş hayatındaki başarısızlıklar ve aile içi yaşanılan sorunlar sebebiyle, ailesi veya arkadaşlarının tavsiye ve ısrarları sonucu psikiyatriye başvurabilirler.

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
1
Makeleyi Paylaşın

Hastalık hastalığı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Hastalık Hastalığı Nasıl Yenilir?

Hastalık hastalığı belirtileri uygun bilişsel davranışçı terapi ve ilaç tedavisi ile en aza indirilebilir. Tedavi ile kaygı düzeyi, hastaneye başvurma sıklığı ana aza indirmekle birlikte hastanın vücut belirtilerini taramasında ciddi bir azalma görülmemektedir.

Dr. Aslı Gülfidan

Hastalık Hastalığı Olmaktan Nasıl Kurtulurum?

Öncelikle fiziksel olarak kendinizi iyi hissedeceğiniz egzersizler yapın. Çevrenizdeki stres kaynaklarından, kötü haberlerden uzak durmaya çalışın. Bedeninizle çok meşgul olmayın, vücudunuzdaki belirtileri yorumlamayı ve bu belirtileri internetten araştırıp en kötü senaryoyu kendinize uyarlamaktan vazgeçin. Gerçekten ihtiyacınız olduğu durumlar dışında doktora başvurmayın. Kendinizde hastalık hastalığı olduğunu düşünüyorsanız ilk olarak bir psikiyatriste başvurun.

Dr. Aslı Gülfidan