Göz Dibi Muayenesi Nedir?

Göz dibi muayenesinin temel prensibi, hastanın fundus adı verilen bölgesinden gelen ışınların, muayeneyi gerçekleştiren hekimin fundusuna odaklanmasını sağlamak olarak belirtilebilir.

Her birey görme ile ilgili herhangi bir problem yaşamıyor olsa dahi; rutin bir şekilde, her yıl düzenli olarak kapsamlı göz muayenesi yaptırmalıdır. Böylelikle gözlerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olacak ve yaşanabilecek olası problemlere karşı erken teşhisin önü açılacaktır. Yapılacak olan kapsamlı göz muayenesi ile gözlerin sağlık haritası çıkarılabilir ve bu şekilde de AIDS, Alzheimer, diyabet (şeker hastalığı), beyin tümörü varlığı, hipertansiyon, Parkinson, kan hastalıkları, kalp hastalıkları ve metabolik bozukluklar gibi oldukça önemli hastalıkların erken bir şekilde teşhisinin yapılmasına olanak sağlar. Bu sebeple rutin göz muayenesi, bazı önemli hastalıkların erken teşhisi için oldukça önemli bir noktadadır denilebilir.

Rutin bir göz muayenesi 7 farklı aşamayı kapsamaktadır. Bunlar;

  1. Görme keskinliği testi
  2. Gözlük muayenesi
  3. Göz kapağı muayenesi
  4. Göz kaslarının muayenesi
  5. Göz tansiyonu ölçümü
  6. Biomikrosbik muayene
  7. Göz dibi muayenesi şeklinde sıralanabilir. 

Göz dibi muayenesi, tıp literatüründe incelendiği anatomik bölgenin ismini alarak “fundus muayenesi – fundoskopi” olarak yer almakta olan bir muayene türüdür. Bu muayeneye aynı zamanda, muayene esnasında kullanılan oftalmoskop isimli cihazdan yola çıkılarak “oftalmoskopi” ismi de verilmektedir. Teknik olarak tecrübe gerektiren göz dibi muayenesinin temel prensibi; hastanın fundus adı verilen bölgesinden gelen ışınların, muayeneyi gerçekleştiren hekimin fundusuna odaklanmasını sağlamak olarak belirtilebilir.

Alanında uzman hekimlerin kullanması için özel olarak tasarlanmış mercekler (oftalmoskoplar) aracılığıyla yapılan göz dibi muayenesi ile gözün arka kısmında bulunan;

  • Vitreus
  • Retina
  • Optik sinir
  • Makula (sarı nokta) incelenmektedir. 

Göz dibi muayenesinin sağlıklı ve verimli bir şekilde yapılabilmesini mümkün kılmak amacı ile göz bebeğinin bazı özel damlalar kullanılarak büyütülmesi sağlanır. Kullanılan bu özel damlalar, geçici süreli olarak görmenin bulanık bir hal almasına neden olurlar.

Bebeklerde göz dibi muayenesi, çocuklarda göz dibi muayenesi ve yetişkinlerde göz dibi muayenesi düzenli rutinler halinde gerçekleştirilmelidir.

Göz Dibi Muayenesinde Neler Görülür?

Muayene esnasında;

  • Vitreus adı verilen yapının saydamlık oranı,
  • Vitreus adı verilen yapının kıvamı, 
  • Optik sinirin rengi, 
  • Optik sinirin sınırları,
  • Optik sinirin çukurluk oranı, 
  • Retina damarının görünümü detaylı bir şekilde incelenir ve bu detaylı incelemeler sonucunda hipertansiyon, diyabet (şeker) ve kalıtsal hastalıklar gibi rahatsızlıkların tespiti sağlanabilir. 

Makula adı verilen bölgenin yani sarı noktanın muayene edilmesi ile özellikle yaşı altmış ve altmışın üzerinde olan kişilerde görülebilir nitelikte olan ve tıp literatüründe makula dejeerasyonu olarak adlandırılan sarı nokta hastalığı, mümkün olan en erken evrede teşhis edilebilir.

Oftalmoskopi Ne Zaman Kullanılmalıdır?

Oftalmoskopi aşağıdaki durumların varlığında ya da bu tür durumların varlığından şüphe edilmesi halinde kullanılmalıdır.

  • Optik sinirlerde hasar durumu
  • Retinanın ayrılması
  • Glokom (göz içi basıncının yükselmesi sonucu oluşan göz siniri hasarı şeklinde ifade edilebilir ve halk arasında “göz tansiyonu” ya da “karasu hastalığı” olarak da bilinmektedir)
  • Sarı nokta hastalığı durumu
  • Sitomegalovirüs (CMV)
  • Melanom (kötü huylu bir tür cilt kanseri olarak ifade edilebilir)
  • Hipertansiyon (kan basıncının normalden yüksek olması durumudur ve halk arasında “yüksek tansiyon” şeklinde ifade edilmektedir)
  • Diyabet hastalığı durumu (şeker hastalığı)

Oftalmoskopi Hazırlığı Nasıl Yapılır?

  • Oftalmoskopi işlemi öncesinde göz bebeklerinin genişlemesi, büyümesi ve arkalarının daha da rahat görüntülenebilmesi için damlalar kullanılır.
  • Kullanılan bu damlalar birkaç saat için görüşün bulanıklaşmasına ve gözlerin ışığa olan hassasiyetinin artmasına sebebiyet verir. Bu sebeple işlem sonrasında takarak gözlerinizi korumak amacı ile güneş gözlüğü kullanmanız gerekecektir. Bu gözlükleri yanınızda bulundurmanızda fayda vardır. 
  • Bulanıklık ve hassasiyet durumu sebebi ile işlem sonrası süreçte, evinize dönerken size eşlik etmesi için bir refakatçi ile birlikte gelmeniz iyi olacaktır. 
  • Herhangi bir ilaca karşı alerji durumunuz söz konusu ise, bu durumu mutlaka işlemi gerçekleştirecek olan hekime iletmeniz gerekmektedir. Böylelikle kullanılacak olan göz damlalarına dikkat edilecek ve olası bir alerjik reaksiyonun önlenmesi sağlanacaktır. 
  • Bazı ilaçların göz damlaları ile etkileşime geçmesi durumu söz konusu olabilir. Bu sebeple; kullanmakta olduğunuz reçeteli ya da reçetesiz ilaçlar veya gıda takviyeleri ile ilgili olarak hekiminizi bilgilendirmeniz gerekecektir.
  • Eğer glokom hastası iseniz veyahut ailenizde glokom hastalığı olan birisi var ise; doktorunuzu bu konuda da bilgilendirmeniz gerekecektir. Böyle bir durum olduğu taktirde; göz damlası kullanılmadan muayene gerçekleştirilecektir. 

Göz Dibi Muayenesi Nasıl Yapılır?

Fundus muayenesinde gözün tüm arka kısımlarının muayenesini mümkün kılabilmek amacı ile “pupilla dilatasyonu” olarak ifade edilen işlemin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Pupilla dilastasyonu; göze giren ışık miktarını ayarlayabilmek için, gözün tam orta noktasında bulunan göz bebeklerinin genişlemesi ve büyümesidir.

Dilatasyon işlemi için, hastanın göz yapısına hiçbir zararı bulunmayan özel damlalar kullanılır. Genellikle 20 ila 30 dakika arasında bir süre içerisinde dilatasyon işlemi gerçekleştirilir, fakat bazen özellikle diyabetik hastalarda, katarakt cerrahisi geçirmiş olan hastalarda ve de koyu renkli gözlere sahip olan kişilerde tek seferde istenilen büyümeye ulaşılamayabilir ve ikinci kez uygulama ile daha uzun süreli bekleme gerekebilir.

3 farklı çeşit fundus muayenesi yani oftalmoskopi yöntemi mevcuttur.

Direkt Oftalmoskopi

Bu yöntem özellikle oftalmolog dışındaki doktorlar ve tıp fakültesinde okumakta olan öğrenciler tarafından yaygın bir şekilde kullanılan; teknik açıdan oldukça pratik bir uygulama şekline sahip, ucuz ve taşınabilir niteliktedir.

  • Cihazın yeşil, mavi, kırmızı filtreleri mevcuttur.
  • Cihaz, retinanın düz – gerçek görüntüsünü 15 kat büyüme ile vermektedir. 
  • Cihaz retinanın küçük bir alanının yalnızca 10 derecelik bir kısmının görüntülenmesini sağlar. Bu bir dezavantaj olarak görülmektedir. 
  • Retinanın en geniş alanının görüntülenmesi amacı ile cihazın hastanın gözüne en yakın pozisyonda tutulması gerekmektedir.
  • Hastadan, işlemin yapılmadığı diğer gözünün bir noktaya sabitlenmesi talep edilir. 
  • Cihaz, periferik retina adı verilen yapının değerlendirilmesini mümkün kılmaz.
  • Cihaz monokülerdir yani bir seferde tek göz üzerinde işlem yapılmasını sağlar ve bu durum dezavantaj olarak nitelendirilir. 
  • Bu cihaz ile 3 boyutlu bir görüntü elde edilemez.
  • Cihaz; ortam opasitelerinden (saydam olmama durumu) çok fazla etkilenmektedir.

İndirekt Oftalmoskopi

Gözün arka segment muayenesi için standart bir cihaz olarak kullanılmaktadır. Çok küçük değildir fakat yine de taşınabilir nitelikli bir cihazdır.

  • Cihaz binoküler (iki göz ile görme) muayeneyi mümkün hale getirir. 
  • Bu cihaz ile periferik retinanın muayenesi yapılabilir.
  • Cihaz retinanın tek seferde geniş bir alanının görüntülenmesini sağlar ve bu sebeple de bütün olarak değerlendirmeyi mümkün kılar.
  • Cihazın güçlü bir aydınlatma ışığı mevcuttur ve kullanılan lensin ışık toplama kapasitesi yüksektir. Bu sebeple bulanık olan ortamlarda da en iyi görüntü elde edilebilir. 

Kontakt Veyahut Non Kontakt Lensler Yardımı ile Biyomikroskopik Oftalmoskopi

Göz dibi yapılarının daha büyük bir büyütme ve daha detaylı bir şekilde incelenmesini sağlayan bir yöntemdir.

Kontakt Lensle Biyomikroskopik Oftalmoskopi

Fundus muayenesi yöntemleri içerisinde altın standart olarak kabul edilmektedir. Bu yöntemin kullanımı esnasında kornea ile temas söz konusudur ve bu sebeple de topikal anestezi, suni gözyaşı jelleri veya metil selüloz içeren visköz sıvıların kullanımını gerektirmektedir. Lensin konkav (dış bükey) yüzüne yukarıda belirtilen özel madde koyulduktan sonra, topikal anestezi uygulanmış olan göze takılması sağlanır. Lens, hasta yukarı bakış pozisyonundayken takılmalıdır. Sonrasında ise hastanın aşağıya doğru baktırılması gereklidir. Böylelikle lens, tüm korneayı kapsar hale gelir.

Non Kontakt Lens ile Biyomikroskopik Oftalmoskopi

  • Bu yöntemde en sık kullanılan lensler asferik 60D, asferik 78D ve asferik 90D lenslerdir. Bu lensler yardımı ile retinanın oldukça iyi kalitede, gerçek ve ters şekilde görüntüsü elde edilmektedir. Kullanılmakta olan lenslerin D’si artıkça daha geniş alanı gösterir fakat eş zamanlı olarak da büyütme kat sayısı azalır. 
  • Muayeneyi gerçekleştiren hekim, lensi bir eliyle hastanın gözünün bir kaç santimetre önünde olmak sureti ile tutar. Aynı zamanda yine aynı elini kullanarak hastanın göz kapaklarını da açabilir. Diğer elini kullanarak ise biyomikroskobu kontrol etmelidir. 
  • Korneayı etkilememektedir. Bu sebeple özellikle anjiyografi öncesi süreçte kullanımı mümkündür. 
  • Genellikle gözün arka kutbuna yönelik muayenelerde tercih edilmektedir. 
  • Tecrübeli hekimler tarafından periferik retina muayenesinde de kullanılması mümkündür. 

Oftalmoloji Riskleri

Ciddi bir risk taşımayan oftalmoloji ile yapılacak olan işlem;

  • Genellikle rahatsız edici olarak nitelendirilmektedir.
  • Sonrasında ışıklı bir ortamdan karanlık bir ortama geçildiğinde hassasiyete bağlı olarak ardıl görme söz konusu olabilir. 
  • Sonrasında göz damlasına bağlı olarak bir durum ortaya çıkabilir. Bu durumlar; sersemlik hissi, ağız kuruması, göz kanlanması, bulantı hissi ve kusma isteği şeklinde listelenebilir.  
Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın