Göbek Düşmesi

Göbek düşmesi, karın kaslarının ve göbek dokusunun zayıf olması nedeniyle meydana gelen bir rahatsızlık olup, tedavisinde genellikle uygulanan yöntem cerrahi yöntemdir.

Göbek Düşmesi Nedir?

Göbek düşmesi, göbek fıtığı hastalığının göbek kaçması, göbek kayması adlarıyla da bilinen halk arasındaki söylenişidir. Göbek düşmesinin oluşumu doğuştan gelen bazı anatomik özellikler olabileceği gibi ağır kaldırmak, yük taşımak, uzun süreli fiziksel aktivite, ani hareketler de bu hastalığa neden olabilmektedir.

Göbek dokusunun ve karın kaslarının genetik olarak veya geçirilmiş operasyonlara bağlı olarak zayıf olması göbek düşmesi görülme riskini belirgin şekilde artırmaktadır.

Yine halk arasında ilkel olarak hacamat, kupa yöntemi, göbeğe ip, taş, para bağlama ile tedavi edilmeye çalışılmakta olan göbek düşmesinin uzmanlar tarafından önerilen tedavisi cerrahi tedavidir. Bu yöntemler kısa süreli olarak şikayetlerde rahatlama sağlayabilmekte olsa da göbek düşmesi tedavi edilmediğinde özellikle ciddi bağırsak hastalıklarına neden olmaktadır.

Göbek düşmesi hastalığı uzun vadede yaşam kalitesini önemli oranda etkileyebilen şikayetlere neden olabilen bir hastalıktır. Hastalar ilerleyen dönemlerde sindirim, dolaşım problemleri yaşayabilmektedirler. Göbekte normalden farklı bir anatomik yapının varlığı kişilerde psikolojik ve sosyal olarak da sorun yaratmaktadır.

Göbek Düşmesi Belirtileri Nelerdir?

Göbek düşmesi olarak tanımlanabilen hastalık genellikle karın çevresinde ve yemekle alakalı olarak bulgular verebilmektedir.

Bu şikayetler kişinin yaşam kalitesini oldukça düşürmektedirler:

  • Karın ağrısı göbek düşmesi yaşayan kişilerde en sık görülen şikayetlerden biridir.
  • Bel ve sırt ağrısı da göbek düşmesi yaşayan kişilerde görülebilmektedir.
  • Göbek çevresinde yoğunlaşan ağrı özellikle göbek deliği etrafında ve zonklayıcı tarzda bir ağrıdır.
  • Karında ağırlık hissi  göbek düşmesi yaşayan kişilerde görülebilmektedir.
  • Halsizlik, yorgunluk görülebilen şikayetlerdendir.
  • Yemeklerden sonra göbekte rahatsızlık hissi göbek düşmesi yaşayan kişilerde şişkinlikten farklı olarak tanımlanabilecek bir rahatsızlık olarak adlandırılan şikayettir.
  • Yemeklerden sonra karında gerginlik hazımsızlık ve şişkinlik hissi göbek düşmesi yaşayan kişilerde tarif edilebilmektedir.
  • Bulantı göbek düşmesi yaşayan kişilerde görülmektedir.
  • Duruş bozuklukları göbek düşmesi yaşayan kişilerde görülmektedir genellikle hastalar özellikle tokken dik durmakta zorlanmaktadırlar.

Göbek Düşmesi Nedenleri Nelerdir?

Göbek düşmesi hastalığı kadınlarda erkeklere göre daha sık görülebilen bir durumdur. Yaş olarak genellikle 16-65 yaş aralığında daha sık gözlenmektedir. Kişide çeşitli sebeplere bağlı olarak gözlemlenebilen göbek düşmesinde temelde doğuştan gelen yatkınlıkla göbek ve karın duvarı kaslarının anatomik olarak yatkın olduğu söylenebilmektedir. Ailesel olarak kişinin anne baba ve kardeşlerinde görüldüğünde de göbek düşmesi açısından yatkın olduğu söylenebilmektedir.

  • Ağır kaldırmak göbek düşmesine neden olmaktadır.
  • Karın içi basıncı artıran egzersizler ve hareketler göbek düşmesine neden olabilmektedir.
  • Gebelik göbek düşmesine neden olabilmektedir.
  • Ani yapılan hareketler göbek düşmesine neden olabilmektedir
  • Aşırı fiziksel aktivite göbek düşmesine neden olabilmektedir.

Göbek Düşmesi Teşhisi

Fizik Muayene

Göbek düşmesi hastalığı tanısı fizik muayene ile konulabilmektedir. Muayene Genel Cerrahi uzman doktoru tarafından muayene masasında hasta sırt üstü yatar pozisyonda karnı açık kalacak şekilde yatarken yapılmaktadır. Hastanın derin derin nefes alıp vermesi ve nefesini tutması istenebilmektedir. Hekiminiz eliyle göbek duvarını, karın kaslarının yapısını ve fıtıklaşan kısmı inceleyecektir.

Fıtıklaşmış kısma bastırılarak içine kaçan bağırsak vs. olup olmadığı incelenmektedir. Bu duruma bağırsağın boğulması adı da verilmektedir. Sıkışma varlığında bağırsağın kan dolaşımı duracağı için bu acil bir durum oluşturmaktadır ve hemen ameliyat edilmesi gerekebilmektedir.  Bağırsağın elle içeri doğru itilebildiği durumlarda ameliyat fazla geç olmaksızın yakın bir tarihe planlanabilmektedir.

Bilgisayarlı Tomografi (BT)

Fıtığın daha net görüntülenebilmesi ve bağırsakların değerlendirilebilmesi adına bilgisayarlı tomografi yönteminden faydalanılabilmektedir.

Bilgisayarlı tomografi aynı zamanda ameliyat planlaması aşamasında da gerekli görüldüğü takdirde hekim tarafından istenilebilmektedir.

Bu işlem yüksek dozda radyasyon içermektedir. Gebe veya gebelik riski olan hastalara önerilmemektedir.

Ultrasonografi (USG)

Radyasyon içermeyen güvenli bir yöntem olması ve karın duvarını inceleme imkanı sağlaması nedeniyle ultrasonografi işlemi de göbek düşmesi için ayırıcı tanıda yardımcı bir görüntüleme yöntemi olarak tercih edilmektedir.

Göbek Düşmesi Tedavisi

Göbek düşmesi özellikle bağırsak boğulması riskinden dolayı ciddiye alınması ve derhal tedavi planlanması gereken bir durumdur. Hastalığın en sık önerilen ve uygulanan tedavi şekli cerrahi yöntem olan ameliyatla kasların güçlendirilmesi ve/veya yama ile fıtıklaşmanın engellenmesidir.

Göbek düşmesi ameliyatları kişinin yaşına, sağlık durumuna göre açık veya kapalı (laparoskopik) yöntemle yapılabilmektedir. Ameliyatla tedavi sonrası önerilere de dikkat edildiği takdirde tekrarlama olasılığı oldukça düşüktür.

Göbek düşmesinde tedavi amaçlı yapılan diğer yöntemlerin hiçbir etkinliği bulunmamaktadır. Göbek düşmesi soğan bağlama, taş bağlama, para bağlama yöntemleriyle halk arasında tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Ancak bu yöntemler tesadüfi olarak kısa süreli rahatlama sağlayabilse de uzun vadede bir etkisi olmamaktadır.

Tedavi amaçlı göbek düşmesi bardak çekme kupa tedavisi yöntemleri de aynı şekilde kaslardaki ağrıyı geçici olarak rahatlatsa da uzun vadede daha büyük sorunların oluşmasına öncülük edebilmektedirler.

Göbek düşmesi ameliyat tedavisi sonrası sigara, alkol kullanımı, hızlı kilo alma ve verme, ağır fiziksel aktivitede bulunma, yük taşıma, an, hareketler hastalığın tekrar oluşmasına neden olmaktadır. Bu durumlardan kaçınmaya özen gösterilmelidir.

Göbek Düşmesi Tedavi Edilmezse

Göbek dokusu ve karın duvarları arasından bağırsağın dışarı çıkması ile seyretmeyen göbek düşmesi hastalığında tedavi edilmese de acil bir hastalık geliştirme riski yoktur. Ancak göbek dokusu ve karın duvarları arasından bağırsağın dışarı çıkarak bağırsak boğulması adı verilen durumu oluşturması ile bağırsağın beslenememesi söz konusu olabilmektedir.

Beslenemeyen bağırsak zamanla devamındaki bağırsak dokusunun da dolaşımını bozmakta ve bu durumun sonucunda kişide sindirim sisteminin durması ile hayatı riske kadar gidebilecek ciddi bir hastalık tablosu oluşmaktadır.

Göbek Düşmesine Ne İyi Gelir?

Karın kaslarını güçlendirmek, göbek düşmesi hastalığını önlemeye yardımcı olabildiği gibi tedavi sonrasında da uygun bir programla güçlendirilmiş karın kasları tekrar bu sorunun yaşanmasını büyük ölçüde engellemektedir.

Hastalığa sahip olan kişilerde az az ve sık sık yemek yeme alışkanlığının geliştirilmesi karında şişkinlik ve rahatsızlık hissedilmemesi açısından önem taşımaktadır.

Göbek Düşmesine Ne İyi Gelmez?

Göbek fıtığı hastalığına sebep olan faktörlerin azaltılmadan deva etmesi hastalığın tekrar etmesine neden olabileceği gibi mevcut olan hastalıkta da ilerlemeye yol açabilmektedir.

  • Ağır fiziksel aktiviteler göbek düşmesine iyi gelmemektedir.
  • Sigara kullanımı göbek düşmesine iyi gelmemektedir.
  • Fazla kilo ve özellikle göbek çevresinde yağlanma göbek düşmesine iyi gelmemektedir.

Göbek Düşmesi Ameliyatı

Göbek düşmesinde hastanın yaşına, kilosuna, sahip olduğu tıbbi geçmişine göre doktoru tarafından verilen karar sonucunda açık ameliyat ve laparoskopik olarak iki şekilde yapılmaktadır.

Açık Ameliyat

Karın duvarı kaslarının normal duruşlarına uygun olarak yapılan kesi ve tamir ile fıtıklaşan bağırsak varsa karın içine gönderilmektedir. Gerek görüldüğü takdirde yama adı verilen tüle benzer bir yapı ile kapatılıp karın duvarı sağlamlaştırılmaktadır. Olası bir tekrarla bağırsak dokusunun karın kasları ve göbek dokusu arasından çıkarak fıtıklaşması ve boğulması önlenmektedir. Gebe hastalarda yama yerine dikişle onarım da tercih edilebilmektedir.

Operasyon genel anestezi altında hasta tamamen uyutularak yapılmakta olup yaklaşık bir saat sürmektedir. Sonrasında bir gece hastanede kalmak gerekebilmektedir. Bir kez pansumana gelinmesi ve bir hafta sonra dikiş alınması gerekebilmektedir Aynı zamanda doktorunuz sizi taburculuktan sonra da kontrol muayenesi için bir ya da birkaç kez çağırabilmektedir.

Kapalı Ameliyatta (Laparoskopik)

Aynı yama sistemi bu kez karının içinden konulmak suretiyle uygulanmaktadır. Laparoskopik kapalı ameliyatlar daha küçük yara izi olması ve daha iyi kozmetik görünüm sağlaması, küçük yara yerinin daha çabuk iyileşmesi nedeniyle günümüzde uygun olan hastalarda oldukça sık tercih edilen yöntemdir.

Operasyon genel anestezi altında hasta tamamen uyutularak yapılmakta olup yaklaşık bir saat sürmektedir. Sonrasında bir gece hastanede kalmak gerekebilmektedir. Bir kez pansumana gelinmesi ve bir hafta sonra dikiş alınması gerekebilmektedir. Aynı zamanda doktorunuz sizi taburculuktan sonra da kontrol muayenesi için bir ya da birkaç kez çağırabilmektedir.

Ameliyatlar şikayetleri geçirmekte ve hastalar ilk eve döndükleri günden itibaren ayakta ve normal şekilde basit ağrı kesicilerle ameliyat yarasının ağrısını dindirerek devam edebilmektedirler. Ancak operasyon şikayetleri geçirmekte hızlı bir şekilde yarasa bile taburculuk sonrası bir ay boyunca azami dikkat gösterilmesi gerekmektedir.

Bu süreçte ağır sporlardan ve ağır fiziki güç gerektiren işlerden kaçınılması, yük taşınmaması önerilmektedir. Hastalar operasyondan 4 hafta sonra eski günlük yaşam şekillerine dönebilmektedirler. Hastaların yeme içme konusunda dikkat etmeleri ya da uymaları gereken özel bir liste yoktur.

Bu ameliyat sonrasında nadir de olsa her iki ameliyat türü için de geçerli olabilen bazı komplikasyonlar mevcuttur:

  • Ameliyat sonrası hastalarda göbek çevresinde kanama sonucu morluklar ve şişlikler olabilmektedir. Bunlar ameliyat sonrasındaki on dört gün içinde kendiliğinden kaybolmaktadır.
  • Ameliyat yara yerinde çok düşük bir ihtimalle de olsa enfeksiyon sonucu yara yerinizden sarı kötü kokulu bir akıntı gelebilmektedir, bu durum doktorunuza bildirilmelidir. Muhtemelen uygun pansuman yöntemi ve gerekli görüldüğü takdirde antibiyotik tedavisiyle 5 gün içinde bu şikayet sonlanmaktadır.

Hamilelikte Göbek Düşmesi

Göbek düşmesi artan karın içi basınç sebebiyle gebelik döneminde de sıklıkla görülebilmekte olan bir durumdur.

Gebelik sırasında rastlandığında genellikle gebelik sırasında takip ve gebeliğin bitmesi ve emzirme döneminin bitmesi ardından tedavi önerilmektedir.

Ender de olsa gebelik sırasında bağırsakta fıtıklaşma ve boğulma riski görülen hastalar risk, fayda değerlendirmesi çok sıkı şekilde yapılarak ameliyatla tedavi edilebilmektedir.

Hamile kalmayı düşünen kadın hastalarda göbek düşmesi varsa gebelik dönemi öncesi tedavi edilmesi önerilmektedir.

Çocuklarda Göbek Düşmesi

Çocuklarda özellikle çok ağlama ve kabızlığa bağlı ıkınma sonrası karında şişlik ve ağrı ile birlikte seyreden göbek düşmesi görülebilmektedir. Bu durum bir cm ve daha ufak küçük bir şişlikle seyrediyorsa genellikle 6-8 ay içinde kendiliğinden gerilemektedir.

Bu süre 3 yıla kadar uzayabilmektedir. Bir miktar daha büyük olan şişlikler ise özellikle bebeklik dönemindeyse 4-5 yaşında yok olabilmektedir.

4 yaşından sonra halen bulunan veya yeni oluşmuş olan göbek düşmesinden cerrahi tedavi düşünülmeye başlanmaktadır.

Hastaların bağırsağında fıtıklaşma ve bağırsağın boğulması ihtimali göbek dokuları ve karın duvarına bakılarak değerlendirilmekte, risk analizi yapılmakta ve operasyon kararı bu doğrultuda verilmektedir.

Bebeklerde Göbek Düşmesi

Yeni doğan bebeklerde göbek düşmesi çok ağlama sonrası veya anatomik olarak yatkınlık neticesinde oluşabilmektedir.

Genellikle ilk altı ya da sekiz ay içinde bu göbek düşmeleri kendiliğinden kaybolmaktadır. Daha ileri aylardaki bebeklerde bu süreç takip edilmektedir.

Göbek düşmeleri 4 yaşına kadar kendiliğinden kapanmakta ve kaybolmaktadır.

Göbek Düşmesi için Hangi Doktora Gidilir?

Göbek düşmesi hastalığı için hastanelerin Genel Cerrahi polikliniklerinde Genel Cerrahi uzmanı doktora muayene olunması gerekmektedir. 16 yaşından küçük çocuklarda şikayetler olduğunda göbek düşmesinden şüpheleniyorsa Genel Cerrahi veya Çocuk Cerrahisi uzmanı doktoruna ilgili poliklinikte muayene olması önerilmektedir.

Göbek düşmesinde karın duvarından dışarı doğru çıkan bağırsak karın kasları arasına sıkışıp geri dönmezse kan akımı durabilmektedir ve bu acil bir durum oluşturmaktadır.

Şikayetlerin yeni ve ani başladığı, şiddetli seyrettiği durumlarda göbek düşmesi için acil olarak ertelemeden Genel Cerrahi uzmanına başvurmuş olmanız gerekmektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
55
5
Makeleyi Paylaşın

Göbek düşmesi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Göbek Düşmesi Gebeliğe Engel Mi?

Göbek düşmesi olan kadınların gebelik düşünmesi durumunda önce cerrahi tedavi olması ardından gebe kalmaları önerilmektedir. Gebelik sırasında oluşması ve/veya fark edilmesi durumunda ise tedavi için gebeliğin ve emzirme sürecinin bitmesi beklenebilmektedir.

Dr. Hande Erölmez

Göbek Düşmesi Nasıl Düzeltilir?

Göbek düşmesi cerrahi operasyonla düzeltilmektedir. Göbek düşmesi için açık veya laparoskopik (kapalı) ameliyat seçenekleri mevcuttur. Genel cerrahi uzmanı tarafından uygun görülen şekilde ameliyat edilmesi ardından dikkat edildiği takdirde tamamen iyileşmekte ve tekrar etmemektedir. Para bağlamak, taş bağlamak soğan bağlamak gibi yöntemler göbek düşmesini düzelmez.

Dr. Hande Erölmez

Göbek Düşmesi Kendiliğinden Geçer Mi?

Göbek düşmesi bebeklikten 4-5 yaşa kadar olan dönemde kendiliğinden kapanıp iyileşebilmektedir. 4 yaş üzeri çocuklarda ve erişkin hastalarda göbek düşmesi kendiliğinden geçmez. Göbek düşmesinin uygun görülen yöntemle yapılan ameliyatla tedavisi mümkündür.

Dr. Hande Erölmez

Göbek Düşmesi Ağrı Yapar Mı?

Evet göbek düşmesi karın ağrısı, göbek çevresinde ağrı ve sızlama yapabilmektedir. Bu ağrılar bağırsakta fıtıklaşma ve bağırsağın boğulması gibi durumlarda çok şiddetli olabilmektedir ve bu durumlar ACİL tedavi gerektiren durumlardır.

Dr. Hande Erölmez