Fokuslu Ultrason Nedir?

Daha genç ve dinamik bir görüntüye sahip olmak isteyen kişiler, fokuslu ultrason ile ameliyatsız tedavi imkanı bulmaktadır.

Fokuslu Ultrason, gençleşme ve ölü derilerden uzaklaşma isteği üzerine uygulanan tedavi yöntemidir. Müdahalenin yapılmasında herhangi bir sakıncanın bulunmadığı tüm kişilerde bu uygulamadan yararlanılabilir. Daha genç ve dinamik bir görüntüye sahip olmak isteyen kişiler, Fokuslu ultrason ile ameliyatsız tedavi imkanı bulmaktadır. Ciltte meydana gelen tahribatlar, bu teknik ile yapılan cilt germe işlemi sayesinde kısa sürede yok olmaktadır. 

Bir seansın ortalama olarak 30 dakika sürdüğü bu uygulama ile özellikle yüz bölgesinin gerilmesi sağlanır. Fokuslu ultrason cihazı, cilde temas ederek 3 – 4,5 mm derinliğe kadar ses dalgaları gönderebilmektedir. Ses dalgaları, cildin alt katmanlara kadar ulaşarak sıkılaşma, toparlanma ve yenilenme sağlar. Dalgaların daha derinlere inmesi nedeniyle diğer yöntemlere oranla daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

Fokuslu Ultrason yaptıranlar özellikle şu şikayetlerden dolayı başvurmaktadırlar:

  • Kaz Ayakları: Göz kenarından dış tarafa doğru yayılan çizgilerdir.
  • Çene Sarkıklığı: Çene bölgesindeki deride meydana gelen sarkmadır.
  • Göz Kapağı Sarkması: Yaşında etkisi ile göz kapaklarında sarkmalar görülür.
  • Gıdı Sarkması: Gıdı bölgesinde meydana gelen sarkma türüdür.
  • Yanak Sarkmaları: Yüzün yanak kısmında ortaya çıkan sarkmalardır.

Yüz bölgesinde meydana gelen tüm sarkma işlemlerinde fokuslu ultrason kullanılabilir. Uygulama esnasında tedavi bölgesine atış ismi verilen bir girdi çıktı yapılır. Bu atışlar bölgeyi 65 dereceye kadar ısıtmaktadır. Milimetrik olarak ısıtılan bu yerler zaman içerisinde iyileşme etkisi göstermektedir. Tedavi sonrasında kişide 2 – 6 aylık bir süreç içerisinde iyileşme, ciltte gerilme görülür.

Fokuslu Ultrason Yan Etkileri

Fokuslu ultrason tedavisinde kullanılan ses dalgaları deride herhangi bir yara oluşumuna neden olmaz ancak uygulama bölgesinde birkaç saat boyunca kızarıklık görülmesi durumu yaşanabilir. 

Fokuslu ultrason ile cilt gençleştirme işleminden hemen sonra deri de şu durumlar gözlenebilir:

  • Birkaç saat süren kızarıklıklar,
  • Elmacık kemikleri etrafında ödem oluşumunun tespit edilmesi,
  • Müdahale bölgesinin normalden biraz daha sıcak olması.

Bunlar Fokuslu Ultrason zararları kapsamında sayılmayan ve bir müddet sonra geçen yan etkilerdendir. Kişiden kişiye değişse de ortalama 3 – 4 saat içerisinde kendiliğinden yok olurlar.

Fokuslu Ultrason Yararları

Güzelleşme aracı olarak kullanılan Hifu fokuslu ultrason, sadece gençleşmeyi sağlamaz. Deriye uygulandığında sağlık açısından da pek çok yararı bulunmaktadır. Bu yararların en önemlisi ise yaşa bağlı olarak işlevini yitirmiş ve ölü halde bulunan hücreleri tekrar hayata döndürmesidir. FDA tarafından onaylanmış olan bu yöntemin yararları aşağıdaki gibi sıralanabilir;

  • Anesteziye gerek kalmaz. Dolayısı ile anestezinin yan etkileri de kişide görülmez.
  • İşlem sonrasında hiç beklemeden sosyal yaşantıya geri dönülebilir.
  • Tek seans olarak yapılır ve 2 sene boyunca etkisini gösterir.
  • 3 farklı derinlikte uygulama yapılabilmektedir. Bunlar;
    1. 1,5 mm
    2. 3,0 mm
    3. 4,5 mm’dir.
  • Deride kalıcı bir hasar bırakmaz. İşlemden sonra sadece hafif kızarıklıklar görülebilir.
  • Cildin sıkılaşmasını ve kişinin daha genç görünmesini sağlar.

Fokuslu ultrason özellikle 40 – 65 yaş grubundaki kişilere daha fazla uygulanmaktadır. Yaşa bağlı olarak deride meydana gelen sarkmalara %95’e varan çözümler sunabilmektedir. Özellikle cilt hastalıklarından dolayı görülen sararma, ani kilo alma ve verme hadiselerinden sonra derinin sarkması gibi nedenlerden dolayı sıklıkla yapılır.

Bu tedavi yönteminde göz çevresi, kaş ve diğer bölge geçişlerindeki renk değişimlerini azaltmak mümkündür. Ameliyatsız bir şekilde bu işlemlere olanak tanıması sayesinde her yaştan kişi için uygundur. Özellikle ameliyat olamayacak bir rahatsızlığı bulunan kişilere sunduğu avantajlar ile oldukça etkili bir alternatiftir.

Fokuslu Ultrason Öncesi Sonrası

Kişinin cilt durumu, işlemin başarı oranını etkilediği için operasyondan önce uzman doktor tarafından cildin değerlendirmesi yapılır. Özellikle kişide deri fazlalığının olup olmadığı, dokunun ne kadar gergin olduğu, yüzdeki kaslar ve bağ dokularının durumu doktor tarafından değerlendirilir. Bu aşamadan sonra ise operasyon yapılır. Fokuslu ultrason öncesine hastaların aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçları kullanmaması gereklidir. Bu uyarılar, operasyon öncesinde doktor tarafından aktarılmaktadır.

Fokuslu ultrason tedavisinden sonra aşağıdaki durumlara dikkat edilmelidir:

  • İşlemden sonra bölgeye güneşten koruyucu kremler sürülmelidir.
  • Uygulama bölgesine nemlendirici sürerek bakım yapılmalıdır.
  • Hamamlardan, sıcak duşlardan ve saunalardan uzak durulmalıdır.
  • Ciltte bazı hassasiyetler görülmesi normaldir. Hassasiyet düzeyi yükselir ise en kısa sürede doktora başvurulmalıdır.
  • Herhangi bir ödem oluşmaması ve var olan ödemin arttırmaması için başın mümkün mertebe yukarı şekilde tutulması gereklidir. Özellikle uyurken bu duruma dikkat edilmelidir.

Bu ultrason tedavisi kişilerde soyulma, kabuklanma ve yara oluşumu yapmaz. Bunun yerine hafif kızarıklık görülebilir ve bu durum saatler içerisinde geçer. Uygulama ölmüş olan hücreleri ses dalgaları ile uyandırma ve onları yeniden işlevini yapabilecek hale getirmeye odaklı olduğundan dolayı yüz bölgesinde 2 aya yakın bir süreçte iyileşme görülmeye başlar. Uygulamanın kalıcılığı ise ortalama 2 sene kadar sürer.

Operasyon sırasında kimi insan yüzünde bir batma hissi ile karşı karşıya kalırken kimisi ise deri altının elektriklendiğine şahitlik eder. Bu durum kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Hastaların acı eşiğinin değişkenliği göz önünde bulundurulsa da operasyon sırasında sadece hafif sızılar meydana gelebilir. Bu nedenle, stres ve korkuya yol açmadan operasyon yapılabilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın