Buerger Hastalığı

Kan damarlarının tıkanmasıyla oluşan Buerger Hastalığı, kesin bir tedavisi olmamakla beraber semptomları azaltmak adına ilaç ve cerrahi yöntemlere başvurulur.

Buerger Hastalığı Nedir?

Tromboangiitis obliterans olarak da adlandırılan bir damar hastalığı olan buerger hastalığı, küçük ve orta boy kan damarlarının iltihaplanması ile karakterizedir. Hastalık 1908 yılında  Dr. Leo Buerger‘ın incelemeleri sonucunda tıp literatürüne girmiştir. Bu yüzden buerger hastalığı adını almıştır. Hastalıkta herhangi bir atardamar etkilenebilse de genellikle eller ve ayaklardaki atar damarların tıkanmasıyla ortaya çıkar. Şiddetli ağrı ve doku hasarına yol açar.

Hastalığın belirli bir yaş aralığı olmayıp her yaştan insanda görülebilmektedir. Bununla birlikte, ağırlıklı olarak tütün ürünlerini yoğun olarak kullanan orta yaş (40 ve 45 yaşları) erkek bireyleri etkilemektedir. Kadınlarda erkeklere nazaran daha nadir görülür. Hastalığın ilerlemesi tütünün yoğun kullanımıyla yakından ilişkilidir. 

Hastalar sıklıkla şiddetli ağrı veya doku kaybı içeren kritik uzuv iskemisine (yetersiz kanlanma) hızlı bir şekilde ilerleyebilen kladikasyo olarak adlandırılan uzuv ağrıları ile başvururlar. Şiddetli vakalarda, buerger hastalığı olan kişilerde, etkilenen uzuvlarda doku ölümü (nekroz/kangren) gözlenebilir. Buerger hastalığının şu an için bilinen bir tedavisi yoktur. Tedavi hastalığın gidişatını hafifletme ve hastalık sebebiyle oluşan ağrıları dindirmeye odaklıdır.

Buerger Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Buerger hastalığı ilk belirtiler genellikle bir ila dört hafta sürer, sonra geçici olarak azalır. Hastalığın belirtileri genellikle iç organlarda çok izlenmez. Genellikle şiddetli ağrı şikâyeti olan hastaların belirtileri dokulara yetersiz kanlanmaya neden olan birçok diğer hastalıkla benzerlik göstermektedir. 

Buerger hastalığı belirtileri:

  • Ellerde ve ayaklarda karıncalanma veya uyuşma bu hastalıkta ortaya çıkan belirtilerdendir. Kan akımının bozulması sonucu dokuların beslenmesi bozulur. Bu bozulma dokuların ve sinirlerin harabiyeti ile sonuçlanır. Karıncalanma ve uyuşma şikayetleriyle birlikte bu bölgelerde kıl kaybı da izlenebilmektedir.
  • Bu hastalıkta uzuvlarda renk değişiklikleri de izlenebilmektedir. Eller ve ayaklar soluk, kırmızımsı veya mavi renkli hale gelebilir. Özellikle soğuk gibi o bölgeye kan akımının azalmasına neden olan etkenlerin varlığında bu durum daha sık izlenmektedir.
  • Bacaklarda ve ayaklarda veya kollarda ve ellerde gidip gelen ve istirahatte de ortaya çıkabilen şiddetli ağrılar bu hastalıkta en sık izlenen belirtilerdendir. Bu ağrı, ellerin veya ayakların kullanımıyla ortaya çıkabilir ve bu aktiviteler durduğunda veya dinlenirken geçebilir.
  • Cildin yüzeyini n hemen altındaki bir damar boyunca iltihaplanma ve şişlikler bu hastalıkta özellikle o bölgedeki damarların tıkanması sonucu izlenebilmektedir. Böyle bir durum fark edildiğinde muhakkak bir doktora başvurulmalıdır.
  • Bu hastalıkta el ve ayak parmaklarında ağrılı açık yaralar izlenebilmektedir. Hastalıktan en çok etkilenen bölgeler özellikle vücudun uç bölgeleridir. Bu bölgeye olan kan akımının bozulması hücrelerin ölümüne bu hücre ölümleri ise el ve ayaklarda görülen açık yaralara sebep olmaktadır.
  • Kilo kaybı bu hastalıkta görülebilmektedir. Bağırsaktaki arterleri ve damarların tutulumuna bağlı ağız yoluyla alınan besinlerin sindirimi ve kalori alımı bozulmuş olur. Hastalar normal bir diyete sahip olmalarına rağmen kilo kaybı yaşayabilmektedirler.

Buerger Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Buerger hastalığının bilinen kesin bir nedeni hala bulunamamıştır. Ancak sigara içimi ile güçlü bir ilişkisi vardır. Bu ilişki, tütünün bazı bileşenlerinin hücreleri doğrudan zehirlenmesine veya aynı bileşenlere vücudun gösterdiği aşırı duyarlılığa bağlıdır. Buerger hastalığı olan birçok insan tütün ekstrelerinin ciltlerine enjeksiyonuna alerjik reaksiyonlarda da olduğu gibi aşırı duyarlılık göstermektedir. 

Buerger hastalığına yatkınlığın genetik bir bileşeni de olabilir. Bu genetik etki İsrail, Hint yarımadası ve Japon kökenli insanlarda Buerger hastalığının yüksek oranda görülmesi ile açıklanmaktadır. Bazı HLA (insan lökosit antijeni-organ nakillerinde doku uyumu için kullanılan hücrelerin kimliği niteliğindeki yapılar) türleri de buerger hastalığı ile ilişkili bulunmuştur. Aynı zamanda uzun süreli, kronik diş eti hastalığının da buerger hastalığıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Buerger Hastalığı Teşhisi  

Buerger hastalığı teşhisini koymak için öncelikle sınırlı kan akışına neden olan bir dizi başka hastalık genellikle elenir. Teşhisi fizik muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme testlerinin beraber kullanımıyla konulur. Buerger hastalığı olmayan bozuklukların tedavi planları farklı olabildiğinden teşhis konulurken birçok farklı inceleme yapılabilir. 

Sağlık uzmanları muhtemelen ele bağlı arterlerdeki kan akışınızı kontrol etmek için birtakım fizik muayene yöntemleri uygulanmaktadır. Örneğin Allen testi adı verilen bir yöntemde önce hastadan hastanın elindeki mevcut kanı elden çıkarması için sıkı bir yumruk yapılması istenir. Daha sonra doktor yavaşça kanı ele geri akıtmak için bileğin her iki tarafındaki atardamarlarına baskı uygulayacak ve bu işlem sırasında elin rengini not edecektir. 

Daha sonra doktor her atardamar üzerindeki baskıyı birer birer serbest bırakırken hastadan elini açmasını istenir. Bu işlem sırasında sağlık uzmanı eldeki dolaşımın cildi normal rengine ne kadar hızlı geri döndüreceğini not eder. Yavaş kan akışı, Buerger hastalığında görülen bir işarettir ve ilgili damarın tutulduğunu gösterir. 

İstenilen laboratuvar testleri genellikle bu belirtilere sebep olan diğer hastalıkların dışlanmasında kullanılır. Tam kan sayımı, organ fonksiyon testleri, serolojik testler ve iltihap parametreleri istenen testler arasındadır. 

Aynı zamanda, hastalar sağlık uzmanlarına tütün kullanımlarının doğru bir geçmişini sunmalıdır. Bu bilgi ile sağlık uzmanları, kan testi ve muhtemelen bir anjiyografi adı verilen, boya içerikli bir madde verilerek uygulanan ve kan damarlarının iç yapısını ve uzanımını görmek için kullanılan bir görüntüleme yöntemi gerçekleştireceklerdir. 

Buerger hastalığının şikayetleri diğer birçok hastalıkta da görülmektedir. Özellikle skleroderma ve takayasu artriti gibi romatizmal hastalıklarla belirtileri sıklıkla karışmaktadır. Skleroderma, kaslarda, eklemlerde ve bağ dokusunda iltihaplanma ve ağrı ile karakterize romatizmal bir hastalıktır. Takayasunun arteriti, kalp ve akciğerler gibi büyük arterlerde iltihaplanma ile sınıflandırılan ve daha sonra vücuttaki kan akışını kısıtlayan ayrı bir nadir bozukluktur. 

Bu hastalıkların her ikisi de buerger hastalığına benzer semptomlara sahiptir. Bu örneklerin yanında bu belirtilere sebep olabilen çok sayıda kan akışı sorunlarına neden olan hastalık olduğu için doğru hastalık saptanmaya çalışılırken sağlık uzmanınızın tüm sağlık geçmişinize sahip olması çok önemlidir. 

Doktorun teşhis koymadan önce Buerger hastalığına ilişkin olarak değerlendireceği durumlar şöyle sıralanabilir; 

  • Vücudun uç kısımlarının (ayaklar, ayak parmakları, eller veya parmaklar) tutulumu
  • Erken yaşta tütün ve tütün mamullerinin kullanımına başlangıç
  • Damar sertliği veya pıhtı durumlarının elenmesi
  • Aşırı pıhtılaşmaya neden olan bir hastalık durumunun olmaması
  • Tanımlanabilir damar hastalığının yokluğu (örneğin, ilerleyici sistemik skleroz veya dev hücreli arterit)
  • Hastalıkta görülen tipik görüntüleme bulguları
  • Parmak veya ayak parmaklarının uç damarlarının etkilenmesi
  • Etkilenen damarlarda tutulmayan ve tutulan kısımların birlikte izlenmesi
  • Şikayetlerin damarlarda biriken kolesterol plaklarına bağlı olmadığının gösterilmesi
  • Mikroskopla izlenen tipik bulgular
  • Toplardamarların da atardamarlarla birlikte tutulum göstermesi

Buerger Hastalığı Tedavisi     

Tütün ve tütün mamullerinden kaçınma dışında, tromboanjitis obliterans (buerger hastalığı için şu an bilinen kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Hastalığın belirtilerinin azaltılması ve kanlanmanın artırılması amacıyla çeşitli ilaç ve cerrahi tedavi yöntemleri hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Revaskülarizasyon (Kan dolaşımı bozulan bölgeye cerrahi yöntemlerle yeniden kan akışı sağlama işlemi) genellikle bu hastalıkta başarılı olmamaktadır.

Hastalık süresince bazı durumlarda rutin tedavinin dışında bazı tedavi veya işlemler için hastanede kalmaları gerekebilmektedir. Çeşitli nedenlerle ameliyat gereksinimi (amputasyon gibi), ağızdan alınan ilaçlara cevap vermeyen ve damar yoluyla antibiyotik gerektiren bir enfeksiyonun varlığı, damar yolu ile uygulanması gereken ağrı kesicilere olan ihtiyaç ve evde sigarayı bırakamayan hastalar için yoğun psikoterapik tedavi bunlardan bazılarıdır.

Uzun vadede, ayaktan tedavi genellikle buerger hastaları için uygundur. Böyle bir yönetim, bir doktor veya yara bakımı uzmanı tarafından sık sık takip muayenesini içermelidir. 

Tütün kullanımının mutlak olarak bırakılması, buerger hastalığının ilerlemesini önlemek için kanıtlanmış tek stratejidir. Az sigara içmek, çiğneme tütünü kullanmak, hatta nikotin replasmanları kullanmak hastalığı aktif tutabilir. Bu yüzden her türlü tütün ürünü hemen bırakılmalıdır.

Buerger hastalığının atlayarak tutulum gösteren doğası ve hastalığın küçük ve orta büyüklükteki damarları tercih etmesi nedeniyle, hastalık için cerrahi yöntemlerle yapılan yeniden kanlandırma girişimleri genellikle mümkün değildir. Bazı durumlarda bu yöntemler ile başarı sağlanabilse de başarı, hastalığın gidişatına ve uzman sağlık ekibinin tecrübesine bağlıdır. Bazı hastalarda sempatik sinirlerin cerrahi yöntemlerle uzaklaştırılması düşünülebilir. 

Damar oluşumu mekanizmalarının güçlendirilmesi için yetersiz beslenen uzuvlara otolog (kendi vücudundan alınan) kemik iliği kaynaklı kök hücre nakli deneysel bir seçenek olarak gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar, minimal komplikasyon oranları ile tatmin edicidir fakat bu özel tedavi seçeneği için rutin kullanımda kesin önerilerde bulunmadan önce daha büyük ölçekli çalışmalara ve daha uzun takiplere ihtiyaç vardır. 

Buerger hastalığında tıkayıcı lezyonların tedavisi için damar içine yapılan girişimsel seçenekler giderek daha popüler hale gelmektedir ve bu tedavinin uygulandığı hastalarda orta ve uzun süreli başarı görülmektedir.

Buerger Hastalığı Tedavi Edilmezse

Buerger hastalığı tedavi edilmezse hastanın şikayetleri giderek artar ve hastalar günlük hayatlarını yalnız başlarına idame ettirmekte zorlanabilir. Ayrıca uzun vadede tedavi edilmemesi veya tedavinin hasta tarafından önemsenmemesi durumunda doku ölümünün ilerlemesi ve hastanın kangren olması ve çeşitli organlarda hasar görülmesi kaçınılmazdır.

Buerger Hastalığına Ne İyi Gelir?  

Buerger hastalığının temelinde vücudun tütün içerisindeki maddelere verdiği tepkiler yatmaktadır. Bu yüzden Buerger hastalarına en iyi gelecek şey tütün ve tütün mamullerinden uzak kalmalarıdır. Ancak bununla beraber hastalığın belirtilerinin hafifletilmesi için çeşitli hayat tarzı alışkanlıklarına dikkat edilmelidir.

Buerger hastalığına iyi gelen değişiklikler:

  • Ayak travmasını ve termal veya kimyasal yaralanmaları önlemek için iyi oturan koruyucu ayakkabıların kullanılması bu hastalıkta en çok dikkat edilmesi gereken şeylerden biridir. Aynı şeker hastalığında olduğu gibi bu hastalıkta da ayaktaki travmalar riskli enfeksiyonlara ve hatta tutulan ayağın amputasyonuna kadar birçok duruma sebep olabilmektedir.
  • Soğuk ortamlarda damarlar kasılarak daralır. Bu hastalığa sahip bireylerde dolaşım zaten bozulmuş olduğu için bu daralma belirtilerin şiddetlenmesine sebep olabilir. Bu nedenle buerger hastaları mümkün olduğunca vücutlarını soğuktan korumalıdır.
  • Düzenli egzersiz buerger hastalarına birçok sebepten dolayı önerilmektedir. Hastalara haftanın çoğu günü 30 dakikalık sportif aktivite önerilmektedir. Bu aktivite çok ağır eforlar gerektiren aktivitelerdense orta seviyede olmalıdır.

Buerger Hastalığına Ne İyi Gelmez?  

  • Buerger hastalığı teşhisi konulan bir kişi ilk iş olarak kendini her türlü tütün mamulünden uzak tutmalıdır. Bunun için her türlü profesyonel desteği almalı ve hastanın çevresi de bu konuda bilgilendirilmelidir. 
  • Bu hastalıkta vücudun özellikle uç kısımlarının dolaşımı bozulmuştur. Bu yüzden bu bölgelere dolaşımı kötü anlamda etkileyen soğuk ortamlardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
  • Herhangi bir bitkisel ilaç veya sülük tedavisi gibi alternatif tıp yöntemi uzman önerisi haricinde denenmemelidir. Bu tür tedaviler hastalığın ilerlemesine sebep olmakta ve tedavi sürecini bozmaktadır. 

Buerger Hastalığı İlaçları

Dolaşım bozukluğuna bağlı ağrıyı hafifletmek için ağrı kesiciler kullanılır. Hafif ve orta şiddette ağrıları olan hastalara diğer birçok hastalıkta kullanan ibuprofen gibi iltihap kesici ilaçlar (NSAID'ler) verilirken şiddetli ağrılar için morfin türevi narkotik ağrı kesiciler tercih edilir. 

Ağrı kesicilerin yanında bu hastalıkta aynı zamanda damar genişletici ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar aynı zamanda yüksek tansiyonun tedavisinde de kullanılan ilaçlardır. Nifedipin, amlodipin gibi ilaçlar hücrelerdeki kalsiyum kanallarını bloke ederek damarların genişlemesini sağlayan ilaçlardır.

Bu hastalığa sahip bireylerde aynı zamanda pıhtılaşmanın önlenmesi için çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Aspirin ve klopidogrel gibi ilaçlar aynı diğer kalp-damar hastalıklarında da olduğu gibi bu hastalıkta da tercih edilmektedir. 

Türkiye’de henüz rutinde bulunmayan bir ilaç olan ve damar içine uygulanan iloprost adı verilen bir ilaç hastalığın belirtilerini iyileştirmede, buerger hastaları arasındaki amputasyon oranını azaltmada etkili görülmektedir. 

Bazı araştırmalar vasküler endotelyal büyüme faktörünün (VEGF) bazı buerger hastalarında dolaşım bozukluklarına bağlı oluşan ülserlerin iyileşmesini kolaylaştırdığı gösterilmiştir. Bu ilaç tedavisi ile aynı zamanda istirahat ağrısının hafiflediği izlenmiştir. Fakat rutin olarak tercih edilen bir ilaç değildir. 

Dolaşım bozukluğuna bağlı ağrıyı hafifletmek için ağrı kesiciler kullanılır. Hafif ve orta şiddette ağrıları olan hastalara diğer birçok hastalıkta kullanan ibuprofen gibi iltihap kesici ilaçlar (NSAID'ler) verilirken şiddetli ağrılar için morfin türevi narkotik ağrı kesiciler tercih edilir. 

Hamilelikte Buerger Hastalığı 

Buerger hastalığı genel olarak hamilelikte fark edilen bir hastalık değildir. Süreç normal bireylerle benzerlik gösterir. Sadece uygulanacak olan tedavi gebelikte kullanıma uygun olan ilaçlardan seçilmelidir. Hastalık, çocuk sahibi olmaya engel değildir. Ancak diğer hastalarda da olduğu gibi tütün ve tütün mamullerinin bırakılması hastalığın ilerlemesinin durdurulmasında şarttır.

Buerger Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?

Buerger hastalığının belirtileri izlendiğinde en kısa zamanda bir dahiliye doktoruna başvurulmalıdır. Bu hastalıkla daha çok dahiliye branşının üst branşlarından olan ve romatizmal hastalıkların teşhis, tedavi ve izlemini yapan romatoloji birimi ilgilenmektedir. Hastalığın tedavisinde birçok branş görev alabilmekte birlikte algoloji ile kalp-damar cerrahisi birimleri ve sigara bırakma merkezleri bu hastalığa sahip kişilerin sık başvurması gereken yerlerdendir. 

Uzmanlar gerekli tetkiklerin ardından teşhisi koyarlar ve tanı alan hastanın mümkün olan en kısa süre içerisinde sigara bırakma merkezine başvurması ve gerektiği takdirde bu konuda psikoterapi alarak tütün ve tütün mamullerini bırakması sağlanır. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın