Aort Anevrizması

Kalpten tüm vücuda kan ileten aort damarının belli bir kesiminde genişleme meydana gelmesi aort anevrizması olarak adlandırılır. Kesin tedavi cerrahi yöntem uygulanmasıdır.

Aort Anevrizması Nedir?

Aort anevrizması, kalpten çıkıp vücuda kan ileten ana damar olan aortun belli bir bölgesindeki genişleme sonucu kese oluşmasıdır. Aort anevrizmasının en yaygın görüldüğü yer abdominal aortadır.  Aort anevrizmaları patlayabilir ve katastrofik kan kaybına ve ölüme yol açabilir.

Aort anevrizması yırtılması durumunda acil tıbbi yardım gerekir. Rüptürden yani yırtılmadan önce teşhis edilen aort anevrizması daha iyi bir prognoza (önceden bilme, öngörü) sahiptir ve cerrahi olarak tamir edilebilir.

Halk arasında aort anevrizmasına, aort damarı genişlemesi adı verilmektedir. Bunun sebebi anevrizmanın aort damarında bir kese oluşturup damarın hacmini arttırmasıdır.

Anevrizmanın olduğu aort bölümüne göre aort anevrizmasının çeşitleri bulunur. Temel 2 çeşit, abdominal aort anevrizması ve torasik aort anevrizmasıdır. Ayrıca kalbin hemen çıkım yerinde olan aort bölümündeki anevrizmalar, asendan aort anevrizması olarak adlandırılır.

Aort Anevrizması Belirtileri Nelerdir?

Aort anevrizması, yırtılmadan önce az ve hafif olabilecek bazı semptomlar gösterebilir. Ancak genelde yırtılmadan önce aort anevrizması çok fazla belirti vermez. Genellikle, aort anevrizması büyüdüğünde, semptomlar başlar ve zamanla kötüleşir.

Aort anevrizması belirti vermeye başladığında, yırtılma olasılığının daha yüksek olduğu anlaşılır. Rüptüre olan yani yırtılan aort anevrizmasının semptomları nispeten daha dramatiktir, şiddetlidir ve dakikalar içinde hızla ilerler. Çoğu zaman, bir anevrizma patladığında, daha önceden belirti vermemiş olur.

Aort, oksijenli kanı vücuda taşımak için kalpten çıkan büyük bir kan damarıdır. Birçok küçük atardamar aorttan dallanarak vücudun farklı yerlerine ilerler. Bununla birlikte, aort anevrizmasının gelişmesinin en muhtemel olduğu iki bölge, aortun karın bölgesinde bulunan kısmı olan abdominal aorta ve göğüs bölgesindeki kısmı olan torasik aortadır.

Abdominal Aort Anevrizması Belirtileri

Aortun abdominal kısmı aort anevrizmasının en yaygın olarak görüldüğü bölgedir ve bu tip anevrizma sıklıkla abdominal aort anevrizması olarak adlandırılır. Semptomlar hafif olabileceği gibi yırtılmadan önce herhangi bir bulgu da vermemiş olabilir.

Abdominal aort anevrizmasında görülebilecek belirtiler şunlardır:

Torasik aort anevrizması, kalpten çıkan aortun göğüs bölgesinde yer alan kısmıdır. Abdominal aort anevrizmasında olduğu gibi, semptomlar hafif olabilir veya rüptürden önce semptomlar olmayabilir.

Olası belirtiler şunlardır:

Rüptüre (Yırtılmış) Aort Anevrizması Belirtileri

Aort anevrizması yırtıldığında semptomlar hızla ilerleyebilir. Aort anevrizması rüptürünün en sık görülen semptomları her zaman daha yırtılmamış bir aort anevrizmasıyla benzerlik göstermez. Ancak anevrizma bölgesindeki ağrı genelde ortak bir belirtidir.

Rüptüre aort anevrizmasının olası belirtileri şunlardır:

Aort anevrizması içinde bozulan kan akışı sonucunda kan pıhtıları oluşabilir. Bu kan pıhtıları oluştuğu yerden ayrılır ve vücudun diğer bölgelerine giderse, inme, böbrek yetmezliği veya kalp krizi gibi organ hasarlarına neden olabilir. Pıhtının ilerlediği organa göre semptomlar değişir. Bu semptomlar arasında göğüs ağrısı, görme kaybı ve idrarda kan sayılabilir.

Aort Anevrizması Nedenleri Nelerdir?

Aort anevrizmaları, kan damarının duvarında bir bozulma oluştuğunda gelişir. Anevrizmalar vücuttaki herhangi bir atardamarda ortaya çıkabilirken, aort anevrizmalarının oluşumu diğer damarlarda kilere göre daha olasıdır.

Bunun nedeni kalpten çıkan kanın doğrudan aorta girmesidir. Bu nedenle aort, diğer atardamarlara göre daha yüksek basınç ile karşı karşıya kalır. Bu yüzden, aort duvarındaki her türlü bozukluk, aortta bir anevrizma meydana gelmesini daha muhtemel hale getirir.

Yaygın Nedenler

Çeşitli hastalıklar ve durumlar aort duvarının bir kısmının bozulmasına ve anevrizma oluşumuna neden olabilir. Bu nedenler şunlardır:

1. Ateroskleroz

Ateroskleroz, abdominal aort anevrizmalarındaki en sık nedendir. Ateroskleroz için yapılan her türlü tedavi, aort anevrizması riskini de aynı oranda azaltır. Ateroskleroz yani damar sertleşmesi, damar duvarında kolestrol, yağ gibi maddelerin birikip plak oluşturmasıyla kan akışının ve damar yapısının bozulması durumudur.

2. Dejeneratif Değişiklikler

Herhangi bir aort anevrizması, aort duvarındaki dejeneratif değişiklikler sonucu oluşabilir. Dejeneratif değişiklikler, torasik aort anevrizmaları için daha fazla risk oluşturur. Bu dejeneratif değişikliklere, damar duvarının bozulması neden olur ve çoğunlukla damar duvarında kist benzeri lezyonlar görülür.

Damar duvarındaki kistik (dokuda bozulma) dejenerasyonlar genellikle yaşlanma ile alakalıdır, ancak genetik yatkınlığı olan gençlerde de görülebilir. Kistik medial dejenerasyonu var olan bir kişide hipertansiyon riski de normale göre artar.

3. Genetik

Bazı kalıtsal hastalıklar, özellikle Ehlers-Danlos sendromu, Marfan sendromu ve Turner sendromu, aort anevrizmalarıyla ilişkili olabilir. Daha sıklıkta da torasik aort anevrizmasına sebep olur.

4. İnflamatuar Hastalıklar

Bazı inflamatuar (iltihap) hastalıklar kan damarlarında iltihaplaşmaya neden olarak aort anevrizması riskini arttırırlar. En sık olarak aort anevrizmasına neden olan inflamatuar hastalık bir vaskülit (kan damarı iltihabı) türü olan Takayasu arteritidir. Ayrıca romatoid artrit ve ankilozan spondilit gibi diğer romatolojik hastalıklar da aort anevrizması nedenleri arasında sayılabilir. Bu yüzden bu hastalıkların bir romatoloji uzmanı tarafından tedavi edilmesi gerekir.

5. Enfeksiyonlar

Bazı enfeksiyonlar, yine damar duvarına zarar vererek anevrizma oluşum riskini arttırır. Anevrizma bir enfeksiyondan sebebiyle oluştuysa diğer anevrizma nedenlerinden farklı olarak daha hızlı oluşur ve ilerler. Aort anevrizmasına neden olabilecek enfeksiyonlar tedavisiz sifiliz, salmonella ve enfektif endokardit olarak sayılabilir.

6. Künt Travma

Trafik kazası gibi şiddetli bir travma sonucu meydana gelebilecek künt göğüs veya karın travması aort duvarına zarar verebilir. Bunun sonucunda da bozulmuş damar yapısı aort anevrizmasına neden olabilir.

Bazı risk faktörleri aort anevrizması geliştirmede oldukça önemlidir. Aort anevrizmasının en sık nedeni ateroskleroz olsa da diğer risk faktörleri şunlardır:

  • Tansiyon yüksekliği
  • Yaşlılık
  • Erkek cinsiyet
  • Sigara içmek
  • Kolesterol yüksekliği
  • Hareketsiz yaşam
  • Şişmanlık
  • Diğer damarlarda da anevrizma varlığı
  • Ailedeki başka bireylerde anevrizma varlığı
  • Aort kapağının 2 parçalı olması
  • Uzun süreli, başka inflamatuar hastalıklara sahip olmak

Aort anevrizması tanısı konan kişilerde, anevrizmanın yırtılma olasılığı da takip edilmelidir. Aort anevrizması rüptürü için birkaç risk faktörü bulunur:

Anevrizmanın Boyutu ve Büyüme Oranı

Ne tür olursa olsun bir aort anevrizmasının rüptüre olma olasılığı vardır. Ancak küçük ve yavaş büyüyen anevrizmalar için yırtılma olasılığı daha azdır.

Daha büyük anevrizmalar veya küçük olduğu halde hızla büyüyen anevrizmalar yırtılma olasılığı ile daha çok karşı karşıyadır. Anevrizma ne kadar büyükse, o kadar hızlı yırtılma aşamasına ilerleyecektir.

Ancak anevrizma küçük olsa bile, aort anevrizması tanısı alan herkes dikkatle izlenmelidir. Çünkü anevrizmanın büyümeden önce tanı alması tedavi şansını arttırır.

Aort Anevrizması Teşhisi

Aort anevrizmasında erken teşhis oldukça önemlidir. Teşhis ne kadar erken yapılırsa tedavi o kadar etkili olur. Ayrıca anevrizmanın yırtılma olasılığı o kadar azalır. Aort anevrizmasının teşhisi esas olarak görüntüleme yöntemleriyle yapılır. Bu yöntemleri anevrizmanın yeri, büyüklüğü gibi bilgiler de öğrenilebilir. Ayrıca aort anevrizmasında fizik muayenede damarlara bağlı üfürümler duyulabilir. Bazen aort anevrizması başka bir sebeple yapılan göğüs röntgenlerinde de keşfedilebilir. Gereken durumlarda EKO da yapılabilir.

Yapılan görüntüleme yöntemleriyle bazı anevrizmaların rüptür olasılığı artmış olarak tespit edilirken bazılarında ise yırtılma riski düşük olarak belirlenir. Risk artmış olanlarda cerrahi müdahale gerekebilirken, riskin az olduğu grupta acil müdahale gerekmeyebilir. Risk az olsa da erken teşhis sayesinde anevrizmanın düzenli kontrolleri sağlanmış olur.

Maalesef bu görüntüleme yöntemleri, bir aort anevrizmasının varlığı bilindiğinde veya kuvvetle şüphelenildiğinde yapılmaktadır. Bunun haricinde çoğu zaman teşhis aşırı kanamalar sonrası veya geç zamanlarda yapılmaktadır.

Abdominal Aort Anevrizması Teşhisi

1. Ultrason

Aort anevrizması için herhangi bir semptomu olmayan, ancak var olduğu şüphelenilen hastalarda tarama amaçlı en sık kullanılan görüntüleme yöntemi ultrasondur. Ultrasonda görüntüyü elde etmek için ses dalgaları kullanılır. Herhangi bir X ışını varlığı söz konusu olmadığı için zararı olmayan bir testtir.

Abdominal aort anevrizması teşhisi için ultrason yöntemi, anevrizmanın çapı en az 3 cm olduğunda en fazla etkilidir. Yani ultrasonda bir anevrizmanın rahat görülmesi için en az 3 cm olması gerekir. Ancak ultrason zararsız olduğundan, hızlı bir yöntem olduğundan ve invaziv (ilerleme gösteren, diğer dokulara yayılan) bir yöntem olmadığından orta veya küçük büyüklükteki anevrizmaları teşhis etmek için de kullanılabilmektedir. Ayrıca ultrason taramaları ile birlikte anevrizmanın boyutunda bir değişiklik olup olmadığı da anlaşılabilir.

Abdominal aort anevrizması rüptürü yaşayan hastalarda genelde kanamaya bağlı kardiyovasküler instabilite durumu vardır. Yani bu hastalık kritik hastalardır ve acil cerrahiye alınması gerekir. İşte böyle durumlarda hasta cerrahiye girmek üzere hazırlanırken bile tanıyı doğrulamak için fast ultrason yöntemiyle hasta hızlıca değerlendirilebilir.

2. Bilgisayarlı Tomografi

Bilgisayarlı tomografi taramaları, aort anevrizmasından dolayı cerrahi yapılacağı düşünülen hastalarda ultrasona ek olarak veya ultrason yerine kullanılabilecek bir yöntemdir. Ayrıca bilgisayarlı tomografi, abdominal aort anevrizması açısından şüpheli semptomları olan kişilere veya anevrizması olduğu bilinen ve anevrizma boyutları büyüyen veya büyüme tehlikesi olan hastalara tarama ve tanı amacıyla yapılabilir.

Bilgisayarlı tomografi sadece anevrizmanın boyutunu ve yerini belirlemez. Ayrıca anevrizma etrafındaki yapılar hakkında bilgi verir ve rüptür riskinin olup olmadığını da belli bir oranda ortaya koyabilir.

Torasik Aort Anevrizması Teşhisi

Torasik aort anevrizmaları genelde abdominal aort anevrizmalarına göre daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Ayrıca etrafındaki ve ilgili yapılar daha komplekstir. Torasik aort anevrizmasında aort kapağı, beyni besleyen büyük damarlar, çeşitli sinirler ve hava yolları da dikkate alınması gerekebilir.

Torasik aort anevrizmasında cerrahi kararı, daha çok anevrizmanın boyutuna ve büyüme hızına bağlıdır. Ancak çevre yapılarla olan ilişkisine de dikkat edilebilir.

Torasik aort anevrizmasının bu karmaşık anatomisinden dolayı, teşhis için tomografi ve emar daha çok kullanılır. Ultrason bazı durumlarda, anevrizma hakkında ayrıntılı bilgi verme konusunda yetersiz kalabilmektedir. Ayrıca cerrahi için karar verilirken, belli bir süre birden fazla görüntüleme yapılacaksa özel durumlar haricinde emar daha çok tercih edilir.

Abdominal aort anevrizmalarında ilk belirtilerin hayatı tehdit edebilen rüptür ile birlikte oluşması oldukça istenmeyen bir durumdur. Bu yüzden belli durumlarda abdominal aort anevrizmasından şüphelenildiğinde tarama testleri yapılır. Taramalar genelde ultrason ile yapılır. 

Abdominal aort anevrizmasında tarama gerekebilecek hastalar şunlardır:

  • Karın bölgesinde pulsatil kitlesi olanlar
  • Sigara içme öyküsü olan 65 yaşın üstündeki erkekler
  • Abdominal aort anevrizmasından dolayı ameliyat olmuş veya vefat etmiş yakın akrabası olan kişiler

Torasik aort anevrizması genellikle başka bir sebeple göğüs bölgesine çekilen röntgenler veya kardiyak görüntülemeler sonucunda rastgele tespit edilir. Eğer bu yöntemlerle anevrizma şüphesi oluşursa doğrulamak için BT, MRI gibi ileri görüntülemeler istenir. Torasik aort anevrizmasından şüphelenildiğinde veya tanısı konulduğunda bazı tarama testleriyle bu hastalar izlenmelidir.

Aşağıdaki durumlarda taramalar daha yakından yapılmalıdır:

  • Marfan sendromu olan kişiler
  • Takayasu arteriti olanlar
  • Turner sendromu olanlar
  • 1. derece akrabalarda torasik aort anevrizması öyküsü

Aort Anevrizması Tedavisi

Aort anevrizması tedavisindeki ana amaç, anevrizmanın yırtılmasını önlemektir. Rüptürü tamamen önlemenin tek yolu, önceden planlanmış cerrahi yöntemleridir. Ancak bazı hastalar için cerrahi gerekmez ve en doğru yapılacak şey yakından takip etmektedir.

Aort anevrizması için kanıtlanmış tek yaşam tarzı faktörü sigara içmektir. Sigara hem aort anevrizmasının oluşumunu hem de var olan anevrizmanın yırtılma olasılığını arttırır.

Aort anevrizmasında bazı ilaç tedavileri de kullanılabilmektedir. Aslında aort anevrizması riskini azaltabilecek tek ilaç yüksek tansiyonu olan kişilerde kullanılan antihipertansif ilaçlardır. Antihipertansif ilaçların etkinliği bile tam olarak kanıtlanamamıştır. Hipertansiyonu olan kişilerde anevrizmanın prognozu daha kötü olduğu için tedavi almak da önemlidir.

Aort anevrizmasında rüptürü engelleyecek asıl tedavi cerrahidir. Ancak herkeste cerrahi gerekmez ve bu durum hekim tarafından değerlendirilir. Eğer anevrizma büyükse, hızlı bir şekilde büyüyorsa veya karın, sırt ağrısı gibi semptomlara neden oluyorsa cerrahi önerilmektedir.

Açık insizyon aort anevrizması tamiri esas olarak yapılan cerrahi yöntemdir. Bu ameliyat genel anestezi altında yapılır. Ameliyatta sternumun (göğüs) altından pubik (genital bölge) bölgeye kadar geniş bir insizyon hattı oluşur. Anevrizmanın bölgesi bulunduktan sonra, kan akışı cerrah tarafından kısa süreli kesilir ve anevrizma bölgesi çıkartılır. Daha sonra çıkarılan bölgeye greft (vücudun bir bölümünden başka bir bölümüne aşılama)yerleştirilerek onarım gerçekleşir.

Ameliyattan sonraki dönem genellikle zorludur. En az 1 hafta boyunca hastanede kalınması önerilir. Tamamen iyileşme 3 ila 6 ayı bulabilmektedir. Anevrizmanın yerine ve boyutuna göre böbrek, bağırsak, kalp, akciğer ve bacaklarda bazı komplikasyonlar oluşabilir.

Aort anevrizmasında bazı durumlarda endograft tamir yapılabilir. Bu yöntemde anevrizma olduğu yerden kesilmez. O bölgeye uygun bir tüp yerleştirilir ve anevrizma artık kanlanmadığı için rüptür riski de yok olmuş olur.

Yırtılmış bir anevrizmanın cerrahisi önceden planlanamaz ve acil bir cerrahidir. Ameliyat çok iyi geçse bile ölüm oranı yüksektir.

Aort Anevrizması Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Aort anevrizmasının ana komplikasyonu anevrizma rüptürüdür. Rüptür sonucu aşırı iç kanamalar gözükebilir. Bu da hayatı oldukça tehdit eden bir durumdur. Aort anevrizması rüptürü, acil müdahale gerektirir. Anevrizma ne kadar büyükse risk o kadar fazladır.

Aort Anevrizması İlaçları

Aort anevrizmasında genelde ilaç tedavisi kullanılmaz. Ancak hipertansiyon anevrizma varlığı riskini ve var olan anevrizmada yırtılma olasılığını arttırdığı için hipertansiyonu olan kişilerde antihipertansif ilaç kullanılabilir.

Aort Anevrizması için Hangi Doktora Gidilir?

Aort anevrizmasında esas olarak gidilmesi gereken bölüm kalp-damar cerrahisidir. Eğer kalp-damar cerrahisine gidilemiyorsa bir ihtimal genel cerrahi bölümüne de başvurulabilir. Hekim sizi daha sonra uygun yere sevk edecektir. Aort anevrizması rüptürden önce çok fazla belirti göstermez. Bu yüzden esas olarak rüptür belirtileri olunca doktora başvurulur.

Aort anevrizması yırtılması belirtileri şunlardır:

  • Üst sırttan başlayıp alta doğru ilerleyen keskin, ani ağrı
  • Göğüs, çene, boyun veya kollarda ağrı
  • Ani gelişen nefes almada zorluk
Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın