Anizositoz

Anizositoz, vücutta bulunan kırmızı kan hücrelerinin yani alyuvarların boyutlarının birbirinden farklı olmasını ifade eden bir terimdir. En yaygın olarak alınan ilaç, tablet olarak kullanılabilen demir sülfattır.

Anizositoz Nedir?

Anizositoz, vücutta bulunan kırmızı kan hücrelerinin yani alyuvarların boyutlarının birbirinden farklı olmasını ifade eden bir terimdir. "Aniso" kelime anlamı olarak eşit olmayan ve "sitoz" hücre, hücre sayısı anlamına gelir.

Eritrositlerin yani alyuvarların boyut olarak farklı olmasının çeşitli nedenleri vardır. İleri demir eksikliği anemisi gibi hastalıklarda anizositoz belirgin bir şekilde bulunur. Demir çoğunlukla kandaki oksijenin taşınmasına ve depolanmasına yardımcı olmak üzere eritrositlerin yapısında yer alır. Bu yüzden demir eksikliğinin varlığında kırmızı kan hücrelerinin sayısı da azalır. 

Anizositoz başlığı altında anemiler üç farklı çeşide ayrılabilir. Bunlar makrositik, normositik ve mikrositik anemidir. Makrositoz, kırmızı kan hücrelerinin normal olması gereken boyutlardan daha büyük olması, normositoz normal boyutlarda olması ve mikrositoz da normalden daha küçük olmasıdır. 

Anizositoz Belirtileri Nelerdir?

Anizositoz nedenine bağlı olarak çeşitli belirti ve semptomlar ortaya çıkabilmektedir. Anizositoz başlığı altında eritrositler normalden daha büyük veya küçük olabilir. Bunlar da genelde anemiler ile ilişkilidir. Belirtiler de anemiye bağlı olarak görülür. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir: 

1-) Halsizlik 

2-) Yorgunluk

3-) Ciltte soluklaşma 

4-) Nefes darlığı

Yukarıdaki semptomlar, eritrositlerin dokulara ve organlara yetersiz oksijen dağıtması sonucu ortaya çıkar. 

Etiket: Halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı

Anizositoz Nedenleri Nelerdir?

Kırmızı kan hücrelerinin büyüklüğü farklı nedenlere bağlı olarak değişebilir ve anizositoz ortaya çıkabilir. Bu nedenler şu şekilde sıralanabilir:

Anemi

Anemi, anizositoz ile en yakından ilişkili olan durumdur. Anemi en yaygın olarak görülen kan hastalıklarından biridir ve birçok farklı çeşidi bulunur. İnsanlarda anemi olasılığını arttıran bazı risk faktörleri bulunur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: 

  • Demir ve C vitamininden zayıf bir yeme düzeni
  • Bağırsak problemleri
  • Enfeksiyonlar
  • Hamilelik veya adet bozuklukları
  • Kan kaybı

Bağışıklık sistemi ile alakalı bazı hastalıklar, böbrek, karaciğer, tiroid hastalıkları ve kanser gibi kronik yani uzun dönemde görülen hastalıklar da anemiyi yatkınlık yaratır. Birçok farklı anemi türü bulunmaktadır. Bunlar da şu şekilde sıralanabilir: 

a-) Demir eksikliği anemisi, en sık görülen anemi çeşididir. Bu anemi türü, kanda yeterli miktarda demir olmaması sonucu gelişir. Bunun en büyük nedeni adet gören kadınlarda aşırı adet kanaması, menapoza girmiş kadınlarda veya erkeklerde ise sindirim sistemi kanamalarıdır. Ayrıca doğum, hamilelik ve mide, bağırsak ameliyatları sonrası demirin emilim bozuklukları da diğer nedenler arasında sayılabilir. Demir haricinde, beslenme zayıflıklarından dolayı folat eksikliği ve B12 eksikliği de anemiye neden olur. 

b-) Aplastik anemi, vücudun yeterli miktarda kan hücresi yapamaması durumunda gelişen bir anemi türüdür. Bu hastalıkta sorun kemik iliğindedir. Virüs kaynaklı enfeksiyonlar, radyasyon maruziyeti, toksik olan kimyasallara maruziyet ve bazı ilaçlar aplastik anemi nedeni olarak sayılabilir.  

c-) Kırmızı kan hücrelerinin herhangi bir nedenden dolayı parçalanması yani hemolize uğraması sonucunda da hemolitik anemi gelişir. Bağışıklık sistemindeki anormalliklerden kaynaklanan otoimmün hastalıklar, enfeksiyonlar veya kalıtsal nedenler, hemolitik anemi ile ilişkili olabilmektedir. 

d-) Orak hücreli anemi, eritrositler içinde bulunan hemoglobin proteinde anormalliklere neden olan kalıtsal bir hastalıktır. Bu anemi türünde alyuvarlar kalınlaşır, orakvari bir görünüm alır ve damarlar içinde pıhtılar oluşturabilir. 

e-) Hamileliğe bağlı anemi de görülebilmektedir. Özellikle bebeğin gittikçe büyüdüğü evre yolan 3-9. aylar arasında anemi daha sık görülür. Hamile kadınların çoğunda hafif anemi görülür. Ancak aneminin şiddetli olması bebeği de etkilemeye başlar. Bebekte anemi olması durumunda, erken doğum, düşük ağırlıklı bebek doğumu gibi durumlar gözlenebilir. 

2-) Diğer tıbbi durumlar

Anemi dışında bazı başka durumlar da anizositoza neden olabilmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

a-) Miyelodisplastik sendrom

b-) Kronik karaciğer hastalıkları

c-) Talasemi

d-) Kan transfüzyonu

Bazı kişilerde kan nakli yapıldıktan sonra anizositoz ortaya çıkabilmektedir. Bu durum genellikle geçici bir durumdur.  

Anizositoz Teşhisi

Anizositoz teşhisi için öncelikle hekim var olan semptomlara yönelik durumdan şüphelenir. Aslında anizositoz, anemi gibi hastalıklarda elde edilen bir parametredir. Anizositoz teşhinin kesin yolu periferik yayma denilen bir yöntemdir. Bu genellikle hematolog tarafından yapılır. 

Periferik yayma incelemesinde, hastadan bir kan örneği alınır. Daha sonra mikroskop altında özel boyamalarla, kırmızı kan hücreleri incelenir. Mikroskopik inceleme sırasında eritrositlerin aşağıdaki özelliklerine bakılabilir:

1-) Kırmızı kan hücresi sayısı

2-) Eritrositlerin hacmi

3-) Eritrositlerin içindeki ortalama hemoglobin miktarı

4-) Kırmızı kan hücrelerinin şekli ve büyüklüğü

Bu incelemelerden sonra kişiye anizositoz teşhisi konabilir ve hangi tür anizositoza sahip olduğu belirlenebilir. Kırmızı kan hücrelerinin normalden daha küçük olması, demir eksikliği anemisi veya orak hücreli anemi lehine değerlendirilebilir. Normalden büyük olması ise B12 eksikliği anemisi, karaciğer hastalığı, folat eksikliği gibi durumlarla ilişkilendirilebilir.  

Anizositozun varlığı yukarıdaki yöntemlerle ortaya konsa da, altta yatan hastalığa veya semptomlara yönelik ek tetkikler istenebilir. Bunlar hastaya bakan hekimin karar vereceği durumlardır. 

Anizositoz Tedavisi

Anizositoz tedavisi, bu duruma neden olan altta yatan hastalığa bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu yüzden tedavinin düzgün, doğru ve etkili yapılabilmesi için altta yatan hastalığın teşhisi oldukça önem taşır. Anizositoz genellikle anemi ile ilişkilidir. Anemisi olan insanlarda eritrosit büyüklüğünde değişiklik görülebilir. Anemi de en sık demir eksikliği veya B12i folat eksikliği anemisi şeklinde ortaya çıkar.  

Demir eksikliği anemisi için yapılan esas tedavi, demir ilaçları almak ve demir açısından zengin besinleri tüketen diyetler ile demir seviyelerini yükseltmeye çalışmaktır. En yaygın olarak alınan ilaç, tablet olarak kullanılabilen demir sülfattır. Demir açısından zengin yiyecekler de şu şekilde sıralanabilir:

1-) Koyu yeşil yapraklı sebzeler

2-) Pirinç

3-) Fasulye gibi bakliyatlar

4-) Fındık 

5-) Et ve balık

6-) Yumurta 

7-) Kurutulmuş meyveler

Demir dışında B12 ve folat eksiklikleri tedavisi de benzerdir. Yine ilaçlarla destek alınabileceği gibi tüketilen besinlerin değiştirilmesi de eksik olan vitamin seviyelerini arttırır. B12 daha çok et ürünlerinde bulunurken, folat bitkisel besinlerde bulunur. Aşırı anizositoz ve anemi vakalarında, ilaç tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda ve ek olarak birkaç özel hastalık varlığında kan transfüzyonu yapılabilir. 

Anizositoz Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Anizositoz tedavi edilmediği takdirde, buna neden olan hastalığa bağlı olarak çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: 

1-) Beyaz kan hücreleri ve trombositlerin sayısında düşüklük 

2-) Nörolojik sistemde problemler 

3-) Kalp hızında anormal artış 

4-) Anne karnında hala gelişmekte olan bir bebekte nöral tüp kusurları adı verilen ve omurilik, beyni etkileyen ciddi doğum kusurları 

Hamilelerde Anizositoz

Hamilelik sırasında anizositoz diğer dönemlere göre daha sık görülebilmektedir. Anizositozun en sık sebebi ise bu dönemde demir eksikliği anemisidir. Hamile kadınlar bu hastalık açısında daha fazla bir risk altındadır. Çünkü bebek büyüdükçe ihtiyaç olan kan hücrelerinin yapılması için daha çok demir gerekmektedir.  

Hamilelik döneminde anizositoz görülmesi durumunda ek tetkiklere bile ihtiyaç duyulmadan tedavi başlanabilir. Çünkü anemi hem anne hem de bebek için tehlike arz edebilir. Şiddetli ve derin anemilerde anne karnındaki bebek ve anne için tehlike oluşturan durumlar şu şekilde sıralanabilir: 

1-) Anne karnındaki bebek yeterince oksijen alamayabilir. 

2-) Annede aşırı derecede yorgunluk görülebilir. 

3-) Erken doğum ve diğer komplikasyonların riski artar.

Anizositoz için Hangi Doktora Gidilir?

Anizositoz için gidilmesi gereken bölüm dahiliyenin bir dalı olan hematolojidir. Bu alanda uzman hekim hem hastalığın teşhisini koyacak hem de tedavisini yapacaktır. Anizositoz genelde anemi ile ilişkili bir durumdur. Bu yüzden kişinin kendinde aşırı yorgunluk, halsizlik hissetmesi, cilt renginde solma olması gibi durumlarda hekime başvurması gerekir.  

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın