Alkol Bağımlılığı

Alkol kullanımının çoğalması durumunda kişinin, kendisine ve çevresine zarar vermesi ile devam eden alkol bağımlılığının tedavisi, çok basamaklı bir süreçtir. 

Alkol Bağımlılığı Nedir?

Alkol bağımlılığı ve ya alkolizm, alkol kullanımı ve sıklığında artışın getirdiği negatif yaşantılara, sağlık problemlerine, sosyal hayat üzerinde oldukça olumsuz etkilere rağmen alkol kullanımının sınırlandırılamaması, gün geçtikçe alınan alkol düzeyinde artış ihtiyacı oluşması ve alkolün fiziksel bir ihtiyaç haline gelmesi ile karakterize tıbbi durumdur.

Alkol, beyin başta olmak üzere tüm sinir sistemini etkileyerek keyif verici his oluşturan bir organik moleküldür. İçki halinde satılan alkol genel olarak çeşitli bitkiler, meyveler ya da maddelerle belirli düzeyde sulandırılmış etil alkolün karışımından oluşur. Alkol bileşiği, karaciğerde etkisiz hale getirilip vücuttan uzaklaştırıldığı için en bilinen ve genelde ilk ortaya çıkan etkilerini karaciğer üzerinde gösterir. Fakat karaciğer ve sinir sistemine ek olarak, özellikle uzun süreli ve yoğun tüketimde vücuttaki pek çok sistemin dengesini bozarak sağlık açısından oldukça zararlı bir madde haline gelir.

Alkolle doğrudan ilgili tıbbi tabloların en önde gelenleri, alkol bağımlılığı, alkol yoksunluk sendromu ve alkol zehirlenmesidir. Elbette yoksunluk sendromu ve alkol zehirlenmesi de en sık alkol bağımlılığına bağlı meydana gelmektedir. Zira, alkol bağımlılığı hem kimyasal hem psikolojiktir. Yani vücut maddeye hem kimyasal olarak ihtiyaç duyar hem de keyif vericiliğine duygusal olarak bağımlılık geliştirir, bu yüzden bir süre alkol alınmadığında yoksunluk belirtileri (terleme, sinirlilik, ellerde titreme, yüzde kızarma, mide bulantısı gibi) hissedilmeye başlanır, bu tablo oldukça ağır ve rahatsızlık vericidir. Alkol, kendini etkisiz hale getiren karaciğer enzimlerini de kronik kullanımda arttırarak gittikçe daha çok alkol alma gereksinimi oluşturur, bu da alkol zehirlenmesine ve komasına zemin hazırlar.

Alkol bağımlılığı, erkeklerde sosyo kültürel faktörlerden ötürü daha sık görülse de, kadınların alkole toleransı genel olarak daha düşüktür yani daha az alkolle daha çok sarhoş olurlar. Aynı şekilde çocukların ve alkol tüketmeyen insanların aynı miktarda alkolden daha çok etkilenmesi beklenir.

Her alkol kullanımı düzenli olsa bile alkol bağımlılığı sayılmaz. Kriterler detaylı olarak alkol bağımlılığı teşhisi altında anlatılmıştır.

Alkol Bağımlılığı Belirtileri Nelerdir?

Alkol bağımlılığının en sık belirtileri aşağıda sayılanlar olup, bağımlılığın düzeyi arttıkça, daha çok belirti yaşanmaya başlanır ve mevcut olanlar şiddetlenir:

  • Alkol miktarını abartmak ve ayarlayamamak
  • Ayılma ve normal hayata dönmenin uzaması
  • Alkole karşı güçlü istek ve ihtiyaç hissetmek
  • Alkol alımının kişinin günlük hayatını etkilemesi, sorumluluklarına engel olması
  • Alkol kullanmaktan kaynaklı sağlık problemlerine rağmen bırakmamakta ısrar etmek
  • Çevreye ilgisizlik, içe kapanma, sosyal izolasyon
  • Aynı miktarda alkolle aynı sarhoş edici etkinin alınamaması (tolerans geliştirmek) ve buna bağlı olarak alınan alkol miktarının giderek arttırılması
  • Alkol alınmadığında (yaklaşık 4-12 saat genel olarak) mide bulantısı, terleme ve titreme gibi fiziksel belirtiler yaşamak

Eğer kendinizde ve ya yakınlarınızda bu belirtilerin var olduğunu düşünüyorsanız zaman kaybetmeden profesyonel yardım almaya başlamalısınız. Bu çok hayati ve acil bir problemdir.

Ayrıca alkol bağımlılarında sık görülen ve alkol kaynaklı fiziksel problemler de mevcuttur:

  • Karnın sağ üst kısmında şişkinlik (karaciğer büyümesinden kaynaklı), genelde ağrısız olur
  • Karnın üst kısmında, belde, kuşak tarzında şiddetli ağrı, pankreas iltihabına bağlı olur
  • Çok sık idrara çıkma, susuz kalma ve neticesinde kanda vitamin ve mineral dengesizlikleri
  • Avuç içlerinde ve ellerde kızarıklık-kırmızılık
  • Gözlerde kızarma ve damarlanma
  • Alkole bağlı ufak travmalarla meydana gelebilen çeşitli vücut hasarları (kemik kırıkları, çıkıklar, incinmeler, morluklar, sıyrıklar) hatta kafa içi kanamalar meydana gelmesi
  • Başlangıçta kilo artışı görülse de zaman içinde beslenme bozukluğuna bağlı normal kiloda veya zayıf olunabilir.
  • Kol ve bacak kaslarında güçsüzlük, zayıflık, çabuk yorulma
  • Çeşitli laboratuvar ve biyokimya belirteçlerinde değişiklikler

Alkol Bağımlılığı Nedenleri Nelerdir?

Genetik, sosyokültürel ve psikolojik pek çok faktör alkol bağımlılığına zemin hazırlayabilir. Bazı bireylerin yalnız alkole karşı değil bağımlılık oluşturan her şeye karşı doğuştan yatkınlığı olduğu bilinmektedir. Elbette bu mutlaka bağımlı olacakları anlamına gelmez. Olumsuz yaşam şartlarında diğer bireylerden daha kolay bu yollara sapabilecekleri anlamına gelir. 

Genel itibariyle şu kişiler alkol bağımlılığına daha yatkındır:

  • Çocukluk, gençlik ve ya erişkinlik dönemlerinde büyük ve onarılamamış travmaları olan bireyler
  • Genç yaşta alkol almaya başlayanlar
  • Her gün düzenli alkol alanlar
  • Ailelerinde veya yetiştikleri ortamda alkol-madde bağımlısı bireyler bulunanlar
  • Major depresyon, şizofreni, bipolar bozukluk, antisosyal kişilik bozukluğu gibi çeşitli psikiyatrik problemlerle mücadele edenler
  • Sosyal desteği eksik olan, kimsesiz, yalnız yaşayan ve bu yüzden rahatsızlık duyan bireyler
  • Çok alkol alınan ve bunun normal sayıldığı çevre ve meslek grupları içinde yer alanlar

Alkolün keyif vericiliğinin kaynağı, beynin yargılama, karar verme, hatırlama, duygulanma gibi işlevlerden sorumlu bölgelerini geçici olarak saf dışı bırakarak hatırlanmak istemeyen olumsuz deneyimlerden veya günlük hayatta baş edilmesi güç olan problemlerden kişiyi bir süreliğine uzaklaştırmasıdır. Fakat zaman içinde daha fazla fiziksel ve ruhsal probleme yol açar, bu yüzden sevimli gelmemesi gereken bir yoldur. 

Bireylerin baş edemediği yaşantıları olabilir, bu hayatın doğal akışında herkesin yaşayacağı bir durumdur. Önemli olan bu durumlarda profesyonel destek almaktır. Alkol kullanımı hiçbir probleme gerçek bir çözüm sağlayamaz.

Alkol Bağımlılığı Teşhisi

Alkol bağımlılığı sorunu yaşadığını düşünen bir birey hekime başvurduğu takdirde öncelikle hekim, tıbbi hikaye ve geçmişi sorgulayacak, şikayetleri dinleyecektir. Ardından fizik muayene yaparak alkole bağlı oluşabilecek çeşitli bedensel belirtileri değerlendirecektir. 

Herhangi bir alkol bağımlılığı testi doğrudan mevcut olmayıp, laboratuvar testleri de tanıda yardımcı olur. En sık kullanılanları, GGT, AST-ALT, MCV olup, vitamin-mineral eksiklikleri de izlenebilir. Bunların değerlendirmesi bireyin yaşı, sağlık durumu, ek hastalıkları gibi pek çok faktöre bağlı olabileceği için net bir aralık vermek doğru olmaz. 

Alkol bağımlılığının psikiyatrik teşhisi de diğer psikiyatrik hastalıklarda olduğu gibi uluslararası otoritelerce belirlenmiş kılavuzlarla konur. Bu açıdan hekimlerin en sık başvurduğu kılavuz olan DSM-5’e göre alkol bağımlılığı teşhisi için şu kriterler gerekir:

  • Alkol alınan ortamda, sosyal bir ortam bile olsa, miktar kısıtlaması yapamamak
  • Alınan alkol miktarını kısıtlamaya ve azaltmaya çalışmaya duyulan istek, ama zaman zaman bunda da başarısız olmak
  • Alkol almaya veya alkol kullanımı sonrası ayılma ve günlük fonksiyonel yaşama dönmeye çok fazla zaman ayırmak
  • Alkole karşı ciddi ve karşı konmaz bir arzu ya da ihtiyaç duymak
  • Alkol alımına bağlı olarak iş, eğitim hayatı gibi akademik alanların ve ya ev yaşantısının gerektirdiği sorumlulukları tam ve eksiksiz olarak yerine getirmekte güçlük çekmek
  • Alkol kullanımının kişisel, fiziksel, tıbbi veya sosyal sorunlara yol açtığı fark edildiği halde alkol kullanımını sürdürmek
  • Sosyal ya da işle ilgili aktiviteleri ve hobileri azaltmak/tamamen bırakmak
  • Uygun ve güvenli olmayan ortamlarda ve durumlarda bile alkol kullanma arzusu (yüzerken ve ya araba kullanırken)
  • Aynı miktarda alkolle aynı sarhoş edici etkinin alınamaması (tolerans geliştirmek) ve buna bağlı olarak alınan alkol miktarının giderek arttırılması
  • Alkol alınmadığında yoksunluk belirtileri göstermek (mide bulantısı, terleme ve titreme gibi) ve bu belirtiler ortaya çıkmasın diye içki içme ihtiyacı duymak

Eğer bu belirtilerden,

  • 2-3 tanesi mevcut ise – hafif
  • 4-5 tanesi mevcut ise – orta
  • 6 ve daha fazlası mevcut ise – ağır

Alkol bağımlılığı olarak derecelendirilir. Eski tanı kılavuzunda yer alan alkol miktarı kriteri artık bir kriter olmaktan çıkmıştır, hayati fonksiyonların bozulması daha önemli bir kıstas olarak alınmaya başlamıştır.

Alkol bağımlılığı teşhisinde önemli bir faktör de, standart alkol kullanımını bağımlılıktan ayırmaktır. Günlük yaşamı etkilemeyen, fonksiyonel hayatı bozmayan, sorumlulukları yerine getirmekte problem yaratmayan, fiziksel sorunlarla beraber olmayan alkol kullanımı, her gün düzenli olsa bile alkol bağımlılığı sayılmaz.

Alkol Bağımlılığı Tedavisi

Alkol bağımlılığı tedavisi çok basamaklı ve çok yönlü bir tedavidir. Hem psikolojik, hem sosyal hem de fiziksel problemlere yol açtığı için tek bir çözüm yolu bulunmamaktadır. Genel olarak 3 basamakta ele alınan alkol tedavisi şu adımları izler:

  • Alkolü kesme ve yoksunluk: Tedavinin ilk basamağı alkol tüketimini kesme ve bunun neticesinde oluşan yoksunluk belirtileri ile mücadele etmektir. Bu sürecin genelde kapalı bir klinikte veya ruh sağlığı hastanesinde geçirilmesi tercih edilir. AMATEM, Türkiye’de alkol ve madde kullanımı konusunda tedavi veren yetkin kurumların başında gelir bu sebeple psikiyatri bölümünde alkol bağımlılığı tanısı alan bireylerin önemli bir kısmı buraya yönlendirilir. Yoksunluk belirtilerinin (terleme, bulantı, kusma, titreme, agresiflik, uykusuzluk, iştahsızlık gibi pek çok rahatsız edici belirti görülebilir) tedavisinde hastanın fiziksel ve duygusal olarak daha fazla yıpranmasını önlemek amacıyla genelde çeşitli ilaçlara da başvurulur. Bu evre genel olarak 2-7 gün sürer.
  • Rehabilitasyon: Hasta alkole olan fiziksel bağımlılığını bitirmiş ve psikolojik bağımlılığın tedavi edilmesi aşamasına geçilmiştir. Bilişsel-davranışçı terapi başta olmak üzere, grup terapileri, hastaya yeni olumlu alışkanlıklar ve sağlıklı yaşama dair farkındalık kazandırılmasında önemli rol oynar. Ayrıca hastaya özel olarak tedavi planlaması yapılır, hedefler belirlenir. Ailenin ve sosyal çevrenin desteği bu aşamada hayati önem taşır. Mutlaka birey umut verici ve destekleyici bir sosyal çevre ile bir arada olmalıdır. Bağımlılığı yenebileceğine dair inancı asla sarsılmamalıdır.
  • Tekrar alkole başlamanın önlenmesi: Bu aşama bağımlılık tedavisinin son basamağı olup, ömür boyu sürecek bir süreçtir. Bu basamakta ele alınması gereken önemli bir faktör de kişiyi alkol bağımlılığına yönlendiren psikiyatrik hastalıkların ele alınması ve çözülmesidir. Adsız Alkolikler (AA) adlı topluluk da bu süreçte çok önemli rol oynar. Bağımlılıktan kurtulmuş ve bunu başarı ile sürdüren, sürece hakim ve sosyal deneyimi yüksek bireylerden oluşan bir destek grubu olan Adsız Alkolikler 12 basamaklı bir tedavi rejimini benimser ve kısa aralıklarla bir araya gelerek sosyal destek ve bağımlılığı önleme konusunda bireylere yardımcı olma amacı taşır. Dünyanın pek çok ülkesinde faaliyet gösterirler ve bağımlılık tedavisinde önemli başarılara imza atmışlardır.

Psikolojik tedavi süreçlerine gerekli görüldüğü takdirde çeşitli ilaçlarla destek olunur. Aile ve sosyal çevrenin desteği her aşamada oldukça ön planda bir unsurdur. Bireyler, umutsuzluğa kapılmamalı ve alkol bağımlılığının tedavi edilebilir, kurtulması mümkün bir problem olduğunu bilmelidir. 

Alkol Bağımlılığı İlaçları

Alkol bağımlılığı için kullanılan 3 temel ilaç vardır. Bu ilaçların hepsi birbirinden farklı etki mekanizmalarına sahip ve tedavinin genelde farklı aşamalarında tercih edilen niteliktedir. Bu ilaçlar elbette bir ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanının reçete etmesiyle kullanılmalıdır. 

Disulfiram (Antabus): Bu ilaç, alkol alındığı takdirde alkolün parçalanması için gerekli enzimlerden birini bloke ederek mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, yüzde ya da vücutta kızarma gibi oldukça rahatsız edici belirtilere yol açarak alkole karşı tiksinti oluşturur. Her alkol aldığında bu belirtileri yaşayan bireyler zamanla alkolden uzaklaşır. 

Naltrekson: Alkol alma isteğini ve dürtüsünü azaltarak bağımlılık tedavisinde kullanılır. Ayrıca alkolün sağladığı sarhoşluk hissini keserek alkolün bireye olumlu duygular hissettirmesinin önüne geçer, bu sayede bağımlılık tedavisinde rol oynar.

Akamprosat: Alkol kesildikten sonra tekrar başlama isteğini ve alkole karşı dürtüyü azaltan bir ilaç olarak bağımlılık tedavisinde kullanılır. Genelde alkol bağımlılığının rehabilitasyonundan sonra devam ettirilme sürecinde kullanılır.

Naltrekson ve Akamprosat, alkol alındıktan sonra herhangi bir etkiye yol açmaz fakat disülfiram ciddi şikayetlere sebep olur. Aralarındaki en önemli fark budur. Hastanın özel durumlarına, kullandıkları başka ilaçlara, sahip oldukları diğer hastalıklara ve tedavisinde hangi evrede olduğuna göre gereken ilaçlar seçilebilir, değiştirilebilir veya düzenlenebilir.

Ayrıca hastanın alkol bağımlılığına sebep olan başka bir psikiyatrik hastalığı mevcutsa bu hastalığa yönelik tedavi de yapılır. Bu sebepten, antidepresanlar, antipsikotikler, duygudurum düzenleyiciler ve türlü ilaçlar da tedaviye eklenebilir.

Alkol Bağımlılığı Tedavi Edilmezse

Alkol bağımlılığı mutlaka tedavi edilmesi gereken, tedavi edilmezse ölümcül seyredecek bir problemdir. Hem fiziksel olarak verdiği zarar hem de hastanın günlük hayatında yol açtığı riskler bakımından oldukça olabilir. Ayrıca, alkol bağımlılığı yalnızca bağımlı bireyleri değil başta çevresi olmak üzere tüm toplumu etkileyebilecek bir durumdur, bu sebepten bir halk sağlığı sorunu da sayılır. Yeşilay gibi kurumlar bu sorunu önleme ve çözüm üretme amacı ile kurulmuştur.

Sosyal ve toplumsal anlamda alkol bağımlılığı ve etkileri şunlardır:

  • Motorlu araç kazaları neticesinde ölümler ve yaralanmalar
  • İlişki problemleri, evlilik ve romantik ilişkilerin yürütülmesinin zorlaşması, aile içi ve bireyler arası şiddet
  • İş kaybı, performans düşüklüğü, ekonomik kayıplar ve buna bağlı yaşamsal ihtiyaçların karşılanamaması
  • Suç işlemeye ve suça kurban gitmeye karşı artmış risk
  • Hukuki sorunlar ve buna bağlı alınan cezalar
  • Diğer madde bağımlılıklarına yatkınlık (sigara ve alkol bağımlılığı çok sık birlikte seyreder ve diğer yol açabileceği önemli bir sorun uyuşturucu madde bağımlılığıdır)
  • Korunmasız/güvencesiz cinsel ilişkiye girmeye karşı artan eğilim ve bunun neticesinde başlayan sağlık problemleri, bulaşıcı hastalıklar ve ya güvenlik sorunları
  • İntihar eğiliminde artma ve ya gerçekleştiğinde intiharın ölümle sonuçlanmasında artış

Alkol bağımlılığının tüm bu sosyal problemlerin yanı sıra yol açtığı ciddi sağlık sorunları vardır:

Karaciğer hastalığı: alkol karaciğerde yağlanma ve bağ dokusunda artışa bağlı olarak siroza yol açar. Siroz karaciğer yetmezliğidir. Karaciğer, gereken ürünleri sentezleyemez ve metabolizmadaki kilit rolünü yerine getiremez. Geri dönüşsüz ve ölümcül bir tablodur zira karaciğersiz bir yaşam insan için mümkün değildir. Aynı zamanda siroz temelli olarak karaciğer kanseri de gelişebilir, oldukça kötü seyirli ve ömrü kısaltan bir hastalıktır.

Sindirim sistemi problemleri: Alkol sindirim sistemi yolu ile karaciğere ulaşan bir madde olduğu için en yaygın etkilerini de bu organlar üzerinde göstermesi normaldir. Yemek borusunda çeşitli mantar, bakteri ya da virüslerden kaynaklanan iltihaplanmalar, midede gastrit ve mide ve bağırsaklarda ülserler alkol kullanan kişilerde çok sık izlenir. Ayrıca, mide ve ince bağırsaklardan emilimi de bozarak çeşitli vitaminlerine emilmesini engeller, vitamin eksikliğine yol açar.

Pankreas hastalıkları: Pankreas iltihabının (pankreatit) en sık sebebi alkol kullanımıdır. Oldukça ağrılı ve hayati fonksiyonları yerine getirmeyi zorlaştıran bir tablodur. Kronik hale gelirse, diyabet gibi problemlere yol açabilir.

Kalp-damar hastalığı: Alkol kalp kaslarının doğru çalışmasını engelleyerek kalpte büyüme ve bunun yol açtığı yetmezliğe sebep olur. Ayrıca, kalpte ritim düzensizliği, damar tıkanıklıkları, kalp krizi ve inmelere yol açabilir.

Diyabet ve şeker düzenlenmesi problemleri: Alkol pankreası etkilemesinin yanı sıra kan şekerinde ani ve sürekli düşüşlere yol açarak hipoglisemi de yapabilir.

Cinsel problemler ve adet düzensizliği: Kadınlarda adet düzensizliği, gebe kalmada güçlük ve ya gebe kalındığı takdirde düşük riskinde artış, erkeklerde ise cinsel fonksiyon kaybı ve iktidarsızlığa yol açabilir.

Kemik hasarı: Kemiklerin minerallerle sertleştirilmesi ve yeni kemik oluşumunu bozar, kemik kütlesinde azalma ve kemik erimesine yol açar. Bunun neticesinde, kolayca kırık oluşumu, kırık iyileşmesinde yavaşlama ve kemik iliğinde de zayıflık oluşmasına bağlı kan hücrelerinin oluşumunda azalma görülür.

Sinir sistemi problemleri: Yakın dönem hafıza zayıflığı, konsantrasyon ve işlevsellikte düşme, dikkat eksikliği en çok görülen belirtiler olup ilerleyen dönemlerde halüsinasyonlara, psikiyatrik hastalıklara, erken bunamaya, düşünce bozukluklarına sebep olur. Bunun yanında el ve ayaklardaki uzak sinirleri de etkileyerek uyuşma, karıncalanma ve hissizleşme yapabilir.

Bağışıklık sisteminde zayıflama: Kan ve savunma hücrelerinin oluşumu azalır, hastalıklara yatkın hale gelinir. Bunun yanı sıra, kanser gibi savunma sistemi hastalıklarında artış görülür. En sık karaciğer kanseri olmak üzere sıklıkla, gırtlak, yemek borusu, kalın bağırsak ve meme kanserine yol açar.

Diğer ilaçlar ve tedavilerle etkileşim: Diğer ilaçların miktarını arttırıp azaltarak etkilerini zayıflatabilir ya da dozunu kanda çok arttırarak zehirlenmelere yol açabilir.

Alkol Bağımlılığına Ne İyi Gelir?

  • Alkol kullanımı ile ilgili bir problem olduğunu ve bunun hayatı etkilediğini kabul etmek
  • Profesyonel bir yardım almaktan çekinmemek ve bunun için adım atmak
  • Tedavi başladıktan sonra hekimin önerdiği şeyleri eksiksiz ve zamanında yerine getirmek
  • İlaç tedavisi önerildiyse mutlaka uymak, düzenli ve zamanında almak
  • Aile ve yakınların mutlak ve koşulsuz desteği, kabullenmeleri ve yalnız bırakmamaları
  • Eğer kişi farkında değilse yakınlarının uygun dille ve makul şekilde kişiyi tedaviye yönlendirme çabası göstermesi
  • Sosyal destek ve bağımlılıktan kurtulmuş bireylerle etkileşim halinde olmak, destek gruplarına katılmak (adsız alkolikler gibi)
  • Yeni hobiler, sağlıklı alışkanlıklar edinmek, hayatı pozitif verilerle doldurmak
  • Alkole kişiyi yönlendiren hastalıklar ve ya problemlerin çözümünü sağlamak/tedavisini almak

Alkol Bağımlılığına Ne İyi Gelmez?

  • Tedavi edilmemiş psikiyatrik hastalıkların varlığı
  • Alkol problemini inkar etmek, bahane bulmak, hayatı ‘o kadar da etkilemediğini’ savunmak
  • Rezil olma, insanların duyması, itibar kaybetmek gibi gerçekçi olmayan korkularla tedaviyi ve profesyonel yardımı reddetmek (alkol uzun vadede bunların çok daha fazlasına yol açacağı için gerçekçi bir tutum değildir)
  • Alkol alımını arttırdığı bilinen ortamlara girmek
  • Alkol alan kişilerle ve özellikle alkol bağımlılığının oluştuğu aşamalarda sık görüşülen, alışkanlığa katkıda bulunan insanlarla görüşmek, bir arada kalmak
  • İlaç tedavisi ve ya uygun görülen diğer tedavileri reddetmek, düzensiz almak, kurallara uymamak

Gebelikte Alkol Bağımlılığı

Gebelikte alkol bağımlılığı bebek ve anne için ölümcül ya da çok ciddi seyredebilen bir problemdir. Gebe kadınların alkolden tamamen uzak durması ve hiç tüketmemesi gerekir fakat bağımlılık düzeyindeki kullanımda doğru zihinsel kararları vermek, gereken önlemleri almak pek mümkün olmaz. Ayrıca alkol etkisi altında korunmasız ve güvensiz ilişki yaşanma olasılığı da yükseldiğinden gebelikler görülebilmektedir.

Gebelikte alkol kullanımının başta düşük olmak üzere bebek üzerine oldukça olumsuz etkileri mevcuttur. 

Bunlardan bazıları şöyledir:

  • Organ gelişiminde bozukluklar, eksiklikler ve organ yokluğu
  • Sinir sistemi hasarları, zeka geriliği, omurilik hasarları
  • Gelişme ve büyüme geriliği
  • Düşük doğum ağırlığı
  • Yüz anormallikleri, kalp bozuklukları
  • Bebek ölümü ve düşükler

Çocuklarda Alkol Bağımlılığı

Çocuklarda alkol bağımlılığı genelde görülmeyen bir tablodur fakat ergenlerin arasında yaygınlaştığı bilinmektedir. Ergenlerde alkol bağımlılığının yol açtığı en büyük risk diğer madde kullanımlarına da zemin hazırlamasıdır. Eğer ergen çocuğunuzda;

  • Dikkat dağınıklığı, okul performansında düşüş
  • Normalden çok para harcama ve harçlığını yetirememe
  • Gözlerde kızarma, uykuya meyilli olma hali
  • Önceden ilgilendiği şeylere karşı soğuma, içe kapanma, aktivitede azalma
  • Arkadaş çevresi ve ortamında değişiklikler görülmesi
  • Hızlı mod ve ruh hali değişikliği, çabuk öfkelenme, agresif davranma

Bu tür belirtiler görüyorsanız mutlaka bir ruh sağlığı profesyonelinden destek alın ve neler yapmanız gerektiğini öğrenin. Çocukları amaçsızca hırpalamak, kızmak, cezalandırmak gibi davranışlar alkol bağımlılığına başka bağımlılıkları eklemek ve problemi büyütmek dışında işe yaramaz.

  • Çocuklara örnek olun ve yanlarında içki tüketmeyin.
  • Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirin, beraber hobiler ve sağlıklı alışkanlıklar geliştirmeye çalışın ve ya bu konuda ona maddi-manevi destek olun.
  • Ona güvendiğinizi ve problemlerin üstesinden gelmesine yardımcı olacağınızı mutlaka belirtin fakat sağlıklı düzeyde sınırlandırmak, aldığı riskler konusunda bilgilendirmek ve tedaviye yönlendirmek konusunda net ve kararlı olun.

Tüm bunların yanında, alkol kullanımının çok erken başladığı ve şiddetli seyrettiği çocuklarda ciddi bir travma öyküsü veya antisosyal kişilik bozukluğu gibi psikiyatrik problemlerin sık görüldüğü unutulmamalı, çocuklar gözlenmeli ve böyle bir problemleri var olup olmadığının anlaşılması amacı ile mutlaka bir psikiyatriste yönlendirilmelidir. Okul başarısızlığı, sık sık okuldan kaçma, disiplinsiz davranışlar, ufak tefek de olsa suça ve şiddete meyil gibi faktörlerin genelde alkol bağımlılığı ile birlikte görülmesi bu sebeptendir.

Alkol Bağımlılığı için Hangi Doktora Gidilir?

Alkol bağımlılığı tedavisini yürüten bölüm Ruh Sağlığı ve Hastalıkları yani Psikiyatri bölümüdür. Psikiyatristler, tanıyı koyacak ve temel tedaviyi düzenleyecektir fakat alkol kullanımı vücudun neredeyse her sisteminde problem yaratabildiği için fiziksel belirtilerin tedavisinde diğer tıp bölümleri de sıklıkla tedaviye dahil olur. İç hastalıkları, özellikle de Gastroenteroloji, Dermatoloji, Nöroloji başta olmak üzere gerekli durumlarda Genel cerrahi, Ortopedi, Göz Hastalıkları gibi cerrahi branşlar da alkole bağlı fiziksel hastalıkların tedavisinde etkin rol oynar.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Alkol bağımlılığı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Alkol Bağımlılığı Kaç Günde Biter?

Alkol bağımlılığının geçme süresi elbette kişiden kişiye değişecek bir süredir. Kişinin alkol alım miktarı, bağımlılığının seviyesi ve süresi, ek psikiyatrik hastalıklarının varlığı, ek bedensel hastalıklar, alkol alımına yönlendiren sebebin ne olduğu gibi pek çok faktör bu süreyi etkiler. 

Alkolün fiziksel bağımlılığı ortalama 1 hafta içinde geçer. Bu süreden sonra süreç kolaylaşır ve tekrar başlamamak için önlemler alınmaya başlanır. Sosyal desteği güçlü olan, tedavilere uyum gösteren, alkol problemi öncesinde sağlıklı bir çevre ve hayatı olan bireylerde problemin daha kolay çözüldüğü bilinmektedir.

Dr. Çisem Timur

Alkol Bağımlılığının Aile İçi ve Toplumsal Yaşamdaki İlişkilerine Etkileri Nelerdir?

Alkol bağımlılığı, toplumsal olarak her düzeyde ilişkide büyük problemlere yol açar. Elbette bu konuda en büyük darbeyi alan da aile içi ilişkilerdir. Bu konuda en sık görülen ve önemli negatif etkiler şunlardır:

  • Çocukların ve ergenlerin alkol kullanımına şahit olması, örnek alması, bu davranışı normalleştirmesi
  • Alkolün kişinin karar verme davranışlarını bozarak ani ve yanlış tepkiler vermesine sebep olması
  • İş hayatında bozulmalar, iş kayıpları ve bunun neticesinde yaşanan maddi kayıplardan ailenin etkilenmesi, ihtiyaçların karşılanamaması, hayat standartlarının düşmesi
  • Alkolün yol açtığı bedensel hastalıkların kişiyi bakıma/yardıma muhtaç hale getirmesi ve sonucunda ailedeki bireylerin sırtına daha fazla maddi/manevi yük binmesi
  • Aile içi şiddette, suçlarda artış, her türlü cinsel/psikolojik/bedensel istismara ortam hazırlaması
  • Alkol bağımlısı aile bireyinin başka tür bağımlılıklar da geliştirmesi sonucu daha ciddi tablolar yaşanması
  • Alkol problemi olan aile bireyinin öz kıyımı ve alkol bağlı kaybı neticesinde yaşanan sorunlar
Dr. Çisem Timur

Alkol Bağımlılığının Toplumsal Etkileri Nelerdir?

Alkol bağımlılığının toplumsal etkileri genel olarak şunlardır:

  • Toplumsal güvenliği tehlikeye atan riskli hareketlerde artışa yol açması (alkollü araç kullanma, başka madde kullanımlarına ve bağımlılıklara yatkınlık sağlama gibi)
  • İş kayıpları ve maddi sorunlara yol açması
  • Alkol etkisi ile suç işlemeye yatkınlığın artması
  • Alkol etkisi altında herhangi bir suça veya kazaya kurban gitme ihtimalinin artması
  • Alkole harcanan aile bütçesi ve toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk ve gençlere aile tarafından yeterli imkanların sağlanamaması
Dr. Çisem Timur